CHP’li milletvekilleri, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezlekelerin komisyonda gündeme alınmasını, TBMM Genel Kurulu’nda okudukları ortak metin ile protesto etti. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise “Milli irade gaspına karşı gerek İBB bakımından gerek milletvekillerimiz bakımından, CHP’den kimse normali beklemesin. Hiç şüphesiz, demokratik yasal sınırlar içirisinde o gök kubbe, o Erdoğan’ın başına ya yıkılacak ya yıkılacak” dedi. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezlekelerin Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda gündeme alınması, bugün TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li milletvekilleri tarafından protesto edildi. CHP’li milletvekilleri Ali Fazıl Kasap, Süleyman Bülbül, Necati Tığlı, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Özkan Yalım, Okan Gaytancıoğlu, Ömer Fethi Gürer, Ahmet Kaya, İsmail Atakan Ünver, Abdurrahman Tutdere ve Erkan Aydın, Genel Kurul’da söz alarak şu metni okudu: “Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı, kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler, bunun için da yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayeti ile götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır. Diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de TBMM, bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1600-1700 dokunulmazlık dosyasından iki tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir.” CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise TBMM’nin milletten aldığı yetkiyi başka bir merkeze devrettiğini kaydederek, “Bunu üzülerek söylüyorum. Şunun için söylüyorum. Bu sabah İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve CHP grubumuza mensup Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile ilgili, Anayasa-Adalet Karma Komisyonu dosyaları gündeme aldı. Düşündüm, yarım saat düşündüm. Buradan ne murat ediliyor olabilir? Yani Yusuf Beyazıt, gece rüyasında mı gördü? Yoksa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun son duruşması olan 14 Aralık’tan bir gün önce sarayda 13 Aralık’ta yapılığı gibi bir toplantı yapılıp böyle bir talimat mı geldi” diye sordu. Altay, AKP Tokat Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt’a hitaben şunları söyledi: “Buradan hakaret ediyorum, sataşıyorum. Talimatla görev yapan bir komisyon başkanı, Meclis’in şan ve şerefini lekelemekten başka hiçbir işe yaramaz. Yaşananlar neyle izah edilebilir, iktidar bakımından? Bu, bir tükenmişlik alametidir. Muhalefete karşı iktidarın tek silahının, tepesine çöktükleri yargı olduğu çok açık. Bize karşı başarı elde etmek için yargı silahı ile muhalefeti sindirmek, muhalefete bel bağlayanların umudunu kırmak murat ediliyor olabilir. Ama Erdoğan’ın şunu bilmesi lazım; milletin gözü açıldı. Millet artık senin hamasetini; vatan, millet, din, iman edebiyatını yemiyor. Ne yaptığını herkes görüyor. Devletin nasıl soyulduğunu da herkes görüyor. Zenginin nasıl zenginliğini katlarken fakirin nasıl fakirleştiğini de herkes görüyor. Buradan murat edilen de muhalefete, batmış ekonomiyi konuşturmamak.” “O GÖK KUBBE, O ERDOĞAN’IN BAŞINA YA YIKILACAK YA YIKILACAK” Altay, HDP’nin Hazine yardımlarının yatırıldığı banka hesaplarının dondurulmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararını da anımsatarak, “Mevla’m verdikçe veriyor. Ama bugünlerde hep bir ucubelik, garabet, şüphe ve şaibe veriyor. Mevla’m bunları yapmaz, yapsa yapsa Erdoğan yapar. Şimdi Erdoğan’ın şunu bilmesi lazım: ‘İstediğim belediye başkanını al aşağı ederim.’ Edemeyeceksin Erdoğan, edemeyeceksin. ‘İstediğim milletvekilini kulağından tutup Meclis’ten atarım, attırırım.’ Atamayacaksın, attıramayacaksın. ‘İstediğim siyasetçiye istediğim kadar ceza verdiririm.’ Veremeyeceksin, verdiremeyeceksin. Altını çizerek söylüyorum; milli irade gaspına karşı gerek İBB bakımından gerek milletvekillerimiz bakımından, CHP’den kimse normali beklemesin. Hiç şüphesiz, demokratik yasal sınırlar içirisinde o gök kubbe, o Erdoğan’ın başına ya yıkılacak ya yıkılacak” diye konuştu. "TALİMAT İLE İŞ YAPAN PARLAMENTOYA DÖNÜŞTÜ" İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ise iki milletvekili hakkındaki fezlekelerin gündeme alınmasına ilişkin, “Bu arkadaşlar hırsızlık mı, yolsuzluk mu yapmış? Soysuzluk mu yapmış? Uyuşturucu baronları ile fotoğraf mı çektirmiş, iş birliği mi yapmış? Teröre mi bulaşmış? Ne yaptınız da bu adamları çektiniz buldunuz kardeşim. Eşit davranın. Hakaret ile ilgili 194 dosyanın tamamını getiriyorsanız getirin, burada tartışalım. Ama içinden iki tanesini çekiyorsunuz, ondan sonra çıkıp burada hiç olmazsa sessiz kalın. ‘Komisyon, gündemine hakimdir’ diyorsunuz. İnanmadığınız şeyi söylemeyin. Talimat alınıyor. Talimatla iş yapan bir parlamentoya dönüştü burası” dedi.