İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1990’lı yıllardan bu yana oluşturduğu özel koleksiyonunda yer alan eserlerden oluşan sergi, Galeri Beylikdüzü’nde açıldı. Galeri Beylikdüzü’nün sanatçılara destek olan bir merkeze dönüşmesini istediklerini söyleyen İmamoğlu, “İstanbul, medeniyetlere ev sahipliği yapmış büyük bir koleksiyoncu. Tarihler boyu bu kadar değeri içinde barındırmış ve hala çok iddialı bir şehir. Hak ettiği değeri, hak ettiği pozisyonu İstanbul'a kazandırabildik mi? Ne yazık ki değil. Mutlaka hak ettiği değeri bulmalı” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1990’lı yıllardan bu yana oluşturduğu özel koleksiyonu, şehrin yeni kültür sanat noktası Galeri Beylikdüzü’nde bir araya getirildi.

İmamoğlu’nun kurucusu ve onursal başkanı olduğu Batı İstanbul Eğitim Kültür Sanat Vakfı tarafından kente kazandırılan yeni sanat mekanının açılışına, Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ile özel koleksiyona eserleriyle katkı sunan sanatçılar, sanat galerilerinden temsilciler ve kültür sanat dünyasından davetliler katıldı.

25 yılı aşkın süredir edindiği eserlerden oluşan serginin açılışına eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve çocukları Semih, Mehmet Selim ve Beren İmamoğlu ile katılan Ekrem İmamoğlu, koleksiyonunu görmek için açılışa gelen davetlilerle tek tek sohbet etti.

İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, İstanbul’un binlerce yıllık medeniyet birikimiyle büyük bir koleksiyoncu olduğunu söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:

“İSTANBUL HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULMALI: İstanbul, fırsatlarla dolu bir şehir. Tarihler boyu bu kadar değeri içinde barındırmış ve hala çok iddialı bir şehir. Hak ettiği değeri, hak ettiği pozisyonu İstanbul'a kazandırabildik mi? Ne yazık ki değil. Mutlaka hak ettiği değeri bulmalı. Keza İstanbul, sadece bu kentin değerli olması anlamına gelmiyor. Bütün bu coğrafyanın odak noktası, sorumluluğumuz, sadece bu kentin insanlarına değil; bana göre İstanbul adına bu geniş coğrafyaya dönük bir sorumluluk.

ESERLERİ EBEDİYETE KADAR MUHAFAZA ETMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİM: Farklı kuşaklardan, farklı tekniklerden eserlerin bir araya geldiğini gördük. Bazen ‘Ne kadar güzel bir şey birikmiş’ diyorum yan yana görünce, onun şevki bende çok daha farklı bir yere erişti. Eserlerin sahiplerinin bir kısmı bugün aramızda. Katılamayanlar da var. Bir de hayatını kaybedenler var. Her birine yürekten teşekkür ediyorum. Eserlerini inşallah ebediyete kadar muhafaza etmek ve daha da geliştirmek adına bu mücadeleyi vereceğim.

GENÇ VE KADIN SANATÇILARI ÖNCELEYECEĞİZ: İstanbul’un sadece merkezi konumdaki semtleri değil, bütün ilçeleri bu tarz ortamlarla, etkinliklerle kabiliyetlerini artırsın istiyoruz. Çünkü bu şehirde herkes o şansa sahip olmalı. Öyle olduğunda toplumsal huzuru beraberce tesis edebiliriz. Aynı zamanda burada bu sanat mekânı farklı özellikleriyle -ki bir e-baskı atölyesi de burada hayat bulacak- buluşacak. Bir de Eşim Dilek Kaya İmamoğlu’yla beraber buranın sanatçıları destekleyen bir merkez olmasını diledik. Bu konuda da özellikle yeni mezun ya da kariyerinin başındaki sanatçıları, kadın sanatçıları önceleyen bir anlayışla hareket edeceğiz. Kişisel sergisini açan sanatçılara burası ev sahipliği yapsın istiyoruz. Bunun yanı sıra zaman içerisinde genç sanatçılarla birlikte sadece Türkiye'nin değil küresel bazda da bazı etkinliklerle, buluşmalarla bağını artıran bir yapıyı buraya kazandırmak arzusundayız.

GALERİ BEYLİKDÜZÜ İSTANBUL’A EMANET: Koleksiyonumu geliştirmeye devam edeceğim. Hafta içi burayı vatandaşlarımızla paylaşacağız. Onların da gezmelerini sağlayacağız. Bir nevi artık vatandaşlarımıza, hemşerilerimize süreci emanet edeceğiz”

Konuşmasının ardından davetlileri 400’ün üzerinde eseri gezmek için sergi salonuna davet eden İmamoğlu, konuklarıyla eserlerle ilgili sohbet etti.

‘EKREM İMAMOĞLU ÖZEL KOLEKSİYONU’ HAKKINDA

Galeri Beylikdüzü’nün ilk sergisi ‘Ekrem İmamoğlu Özel Koleksiyonu’nun küratörlüğünü İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat üstlendi. 103 sanatçının imzasını taşıyan eserler, illüstrasyondan desene, gravürden heykele, baskı sanatından dijital sanata yaklaşık 100 yıl boyunca devam eden bir ifade arayışının döngüsüne ışık tutuyor. Koleksiyonda 400’ün üzerinde eser yer alıyor.

Kaynak: anka