Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), TBMM’ye dün sunulan torba kanun teklifiyle ilgili “Teklif, 50/d’li araştırma görevlilerinin sorunlarına kalıcı çözüm üretmeyecektir. Doktorasını tamamlayanların işsiz kalması sadece bir yıl ertelenmektedir. Bir yıl sonra ise performans kriterlerini sağlıyorsa ek bir yıl daha süre verilmektedir” açıklaması yaptı.

Eğitim Sen, TBMM Başkanlığı’na dün sunulan ve bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine alınan torba kanun teklifindeki araştırma görevlileriyle ilgili düzenlemelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Söz konusu düzenlemenin araştırma görevlilerinin sorunlarına kalıcı bir çözüm üretmeyeceğini ve doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerinin işsiz kalmasının sadece bir yıl ertelendiğine dikkat çekilen açıklamada, 50/d’li tüm araştırma görevlilerinin 33/A kadrosuna geçirilmesini ve üniversitede güvenceli istihdam politikalarının uygulanmasını talep etti.

Eğitim Sen tarafından yapılan açıklama şöyle:

“TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na, dün gece saatlerinde bir torba yasa teklifi daha sunuldu. Teklifte, üniversiteleri ve araştırma görevlilerini yakından ilgilendiren düzenlemeler yer aldı. Söz konusu torba yasa teklifiyle özellikle 2547 sayılı yasanın 50/d maddesi uyarınca istihdam edilen araştırma görevlilerinin iş güvencelerinin olmayışı ve doktor unvanı aldıktan sonra da işsiz kalmaları nedeniyle yaşanan sorunlara çözüm üretildiği algısı yaratılmak istenmektedir. Ancak gerçekler hiç de sunulduğu gibi değildir.

“ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNİN İŞSİZ KALMASI GERÇEĞİ SADECE ÖTELENMEK İSTENİYOR”

Yıllardır ifade ettiğimiz üzere 2547 sayılı yasanın 50/d maddesi araştırma görevlilerinin istihdamı için getirilmiş bir düzenleme değildir. Araştırma görevlilerinin istihdamı 2547 sayılı yasanın 33/a maddesinde düzenlenmiştir. Ancak siyasal iktidar, YÖK ve üniversite yönetimleri 50/d’nin her yıl sözleşme yenileme koşulunu bir denetim aracı olarak kullanmak istemekte, bir patron edasıyla istemediği kişinin işine son vermeyi amaçlamaktadır. Ayrıca 50/d’li araştırma görevlileri, işten çıkarılma baskısı altında asıl işlerini, yani özgürce araştırma yapma sorumluluklarını yerine getirememekte, kendilerine verilen diğer işlerle boğuşmak zorunda kalmaktadır. Kaldı ki doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerine ödül olarak işsizlik sunulmaktadır. Getirilen teklifle doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerinin işsiz kalması gerçeği sadece ötelenmek istenmektedir.

Teklifte, “50’nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi hükümlerine göre araştırma görevlisi kadrolarına atanıp, doktora veya diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ya da sanatta yeterlik eğitimini tamamlamış olanların kadro ile ilişikleri bir yıl uzatılır. Bir yıllık sürenin sonunda kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunun performansa dayalı kriterlerini sağlayan araştırma görevlilerinin kadrosu bir yıl daha devam ettirilebilir. Bu sürelerin sonunda araştırma görevlilerinin kadro ile ilişikleri kendiliğinden kesilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, doktorasını tamamlayanların işsiz kalması sadece bir yıl ertelenmektedir. Bir yıl sonra ise performans kriterlerini sağlıyorsa ek bir yıl daha süre verilmektedir. Hâlbuki onca yıl verilen emeğin, yürütülen araştırmaların ve kabul gören doktora tezinin karşılığı işsizlik değil, araştırma görevlilerinin hak ettikleri kadroya atanmalarının sağlanması olmalıdır. 30’lu yaşlarına kadar akademik çalışmalar yürütmüş bir insanın, evrensel bir unvan olan 'doktor' unvanını almasının karşılığında ne zaman işsiz kalacağı sorusuna yanıt aramak zorunda bırakılması, akademiye ve üniversitelere verilen değeri de gözler önüne sermektedir.

“50/D’Lİ TÜM ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ 33/A KADROSUNA GEÇİRİLSİN”

Eğitim Sen olarak, sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine sorunları erteleyen, temel hak ve özgürlükleri hukuka aykırı biçimde ortadan kaldıran bu teklife karşı, TBMM’de grubu bulunan tüm muhalif partileri harekete geçmeye çağırıyoruz. Bir kez daha araştırma görevlilerinin güvenceli biçimde istihdam edilmesini ısrarla savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz! 50/d’li tüm araştırma görevlilerinin öncelikle 33/a kadrosuna geçirilmesini, ardından ise üniversitelerin bütününde güvenceli istihdamı, akademik özgürlüğü ve demokratik bir öğrenme iklimini tesis edecek politikaların yaşam bulmasını talep ediyoruz!”

 

 

Kaynak: anka