MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, "Köy Enstitüleri’nin en önemli özelliklerinden biri, günümüz Türkiye’sinin bir türlü kurtulamadığı eleştirmeyen, sorgulamayan, ezbere dayalı ve sınav merkezli eğitim sistemini değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim öğretim ortamı yaratmayı hedeflemiş olmasıdır" dedi.

Köy Enstitülerinin kuruluşunun 84. yılı dolayısıyla basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Samsun Şubesi, eğitim siteminin köy enstitüleri modeli de örnek alınarak revize edilmesi gerektiğini söyledi. 

"ANALİTİK VE LAİK BİR EĞİTİM ANLAYIŞI VARDI"

İsmail Yavuz, şunları söyledi:

"Toplumcu bir anlayışla kurulan Köy Enstitüleri aynı zamanda tarım işlikleri ve sağlık ocakları olarak toplumsal işlevler görmüş, çeşitli tohum ve tarım araçlarının ilk denemeleri bu okullarda yapılmıştır. Köy Enstitüleri’nin zengin ders içeriği, benimsediği öğretmen yetiştirme ve eğitim modelinin ne kadar önemli ve değerli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Günümüzde ise laik ve bilimsel eğitime yönelik tehditler artarken, okullarımız dini vakıf ve derneklerin kuşatması altına alınmış, öğrencilerimiz bizzat Millî Eğitim Bakanlığı eliyle cemaat ve tarikatların kucağına itilmiştir. Eğitim emekçileri sağlıklı koşullarda çalışamamakta, esnek, güvencesiz ve angarya çalışma kıskacına alınmaktadır. Köy Enstitüleri’nin en önemli özelliklerinden birisi, günümüz Türkiye’sinin bir türlü kurtulamadığı eleştirmeyen, sorgulamayan, ezbere dayalı ve sınav merkezli eğitim sistemine değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim öğretim ortamı yaratmayı hedeflemiş olmasıdır. Eleştiren, sorgulayan bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Köy Enstitüleri’nde ezberci değil, analitik düşünen, bilimsel, demokratik ve laik eğitim anlayışı benimsenmiştir. Eğitim üretim içindir şiarıyla toplumsal ekonomik ve kültürel aydınlanmayı ve kalkınmayı hedefleyen bu okullar, sorgulayan tartışan araştıran, deneyen yaparak ve yaşayarak öğrenen ve öğreten, bilimsel laik demokratik bir eğitim modelini hayata geçirmiş ve cehalet içerisinde bırakılmış  yoksul köylere yeniden hayat vermeyi başarmışlardır. 

"ESKİ HALİYLE GETİRİLSİN DEMİYORUZ"

İşte Köy Enstitülerini bugün bize hatırlatan, bizim için önemli kılan şey; ülkemizin ve eğitimin içine düşürüldüğü bu durumdan, teslim edilen cemaat ve tarikatlardan kurtarma çabasıdır. Şüphesiz Eğitim Enstitüleri eski haliyle olduğu gibi getirilsin demiyoruz. Geçen zamanda değişen koşullara ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak, Köy Enstitülerinin eğitim felsefesi ve ruhuyla, teknolojiyle yeniden donatılarak kamunun hizmetine sunulmasıdır talebimiz. Kendi yönetimini, bütçesini, planlamasını bütün bileşenleriyle birlikte belirleyen, ülkenin eğitim çağındaki bütün çocuklarının eğitim haklarının, eğitimin bütün kademelerinde eşit ve parasız olarak sunulduğu, laik, demokratik, bilimsel anadilinde bir eğitim anlayışıdır savunduğumuz, özlediğimiz ve mücadelesini verdiğimiz fakat bizler Eğitim-Sen ve öncellerimiz çocuklarımızın gençlerimizin eğitim haklarını savunmaktan asla vazgeçmedik geçmeyeceğiz. İşte bu yüzden eğitim tarihimizde önemli bir yer tutan ve yolumuzu aydınlatmaya devam eden Köy Enstitülerini unutmuyoruz. 84. Kuruluş yıl dönümünü kutlarken, kuran ve emek verenleri de bir kez daha saygıyla anıyoruz.” 

 

Kaynak: anka