İzmir'in Menemen ilçesindeki eski vergi dairesi binasının bedelsiz olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurduğu Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA) tahsis edilmesi tepki çekti. Eğitim-İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Sevda Ketenci, ilçede iki üniversite bulunduğunu ancak devlet yurdu olmadığını belirterek, binanın TÜGVA yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsis edilerek yurda dönüştürülmesini istedi. Ketenci, “Açlık sınırında yaşayan kamu çalışanları, barınma sorunu yüzünden çocuklarının üniversite eğitimlerini sonlandırmakta iken bir binanın yurt yerine TÜGVA'ya tahsis edilmesi kesinlikle doğru değildir" dedi. Menemen'de uzun yıllar vergi dairesi olarak hizmet veren ve geçen yıl boşaltılan bina, bedelsiz olarak TÜGVA'ya tahsis edildi. Binayı temsilcilik olarak kullanan, ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca desteklenen 'Gençliğin Geleceği Ol' adlı projeyi yürüten TÜGVA, çocuklara Kuran, Osmanlıca, bağlama, ney, tiyatro, işaret dili gibi kurslar vermeye başladı. Bakırçay Üniversitesi ve Katip Çelebi Üniversitesi'nin bulunduğu, ancak hiçbir devlet yurdunun olmadığı Menemen'de yapılan bu bina tahsisi tepki çekti. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Eğitim- İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Sevda Ketenci, protokolün iptal edilip binanın TÜGVA yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsis edilerek yurt yapılmasını istedi. Ketenci, şunları söyledi: "GENÇLER YURT BULAMADIĞI İÇİN EĞİTİMLERİNİ SONLANDIRIYOR" "Eğitim-İş olarak kamu kaynaklarının kamu kuruluşları için kullanılmasını talep etmiştik. Üniversite öğrencileri Türkiye'nin dört bir yanında barınma sorunu yaşarken, kendilerine yurt bulamazken Menemen'de bir binanın bedelsiz bir şekilde TÜGVA'ya tahsis edilmesinin kesinlikle karşısındayız. Bakırçay ve Katip Çelebi üniversitelerine yakınlığıyla bilinmesine karşın Menemen'de bir devlet yurdu bulunmadığını da belirtelim. Açlık sınırında yaşayan kamu çalışanları, barınma sorunu yüzünden çocuklarının üniversite eğitimlerini sonlandırmakta iken bir binanın yurt yerine TÜGVA'ya tahsis edilmesi kesinlikle doğru değildir." "DEPREMDEN SONRA 90'A YAKIN OKUL BİNASI YIKILDI" İzmir'deki 30 Ekim depreminin ardından 90'a yakın okul binasının yıkıldığını aktaran Ketenci, "Ve bakanlığa önerimiz olan, kullanılmayan kamu binalarının bakanlığa tahsisi ve okullardaki sınıf mevcutlarının azaltılması yönündeki talebimiz maalesef karşılık bulmamıştır. Bakanlığın 'değerler eğitimi' adı altında vakıf ve cemaatlerle yaptığı protokolleri ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Derhal bu protokollerin sonlandırılmasını, laik ve bilimsel eğitimin geçerli kılınmasını talep ediyoruz. Ve konunun takipçisi olacağız" dedi.