Selçuk Efes Kent Belleği tarafından düzenlenen ‘Yüzüncü Yılına Yaklaşırken Her Yönüyle Mübadele Söyleşileri’nin kitap haline getirilmesi planlanıyor. 

Mübadele söyleşileri, Selçuk Efes Kent Belleği’nde devam ediyor. Daha önce dans ve müzik, mutfak ve yemek kültürü ve edebiyat konu başlıkları altında düzenlenen söyleşi serisinin en son bölümünde, Semra Yeşil ve Kadri Dallı’nın moderatörlüğü, Dr. Engin Önen’in katılımıyla, mübadele sosyolojik açıdan değerlendirildi.

Söyleşinin moderatörlerinden Yeşil yaptığı açılış konuşmasında, mübadele söyleşileri serisinin bir kitap olarak yayınlanacağını belirterek, “Mübadele ile ilgili alanlarında uzman kişilerin burada bize gerçekleşen anlatımlarından oluşacak, mübadelenin etkilediği tüm alanları kapsayan bir kitap hayalimiz var” dedi.

Dr. Engin Önen ise mübadelede yerinden kopma ve yeni gelinen yere uyum sağlama sürecinin iki ayrı travma olduğunu aktararak, şöyle konuştu:

“Yüz yıl önce göç etmek zorunda kalan, mübadil olan insanlar bugüne göre bizden çok farklı. Sözünü ettiğimiz bu insanlar toprakla, köyüyle, yaşadığı yerle çok sıkı duygusal bağı olan insanlardı. Göçte insanlar daha iyi bir yaşam düzeyi için yer değiştirirler. Ama mübadelede tersi bir durum söz konusu olarak yaşanmış. Anadolu’ya Balkanlar’dan, Selanik’ten ve Girit’ten gelenlerin birçoğu Türkçe bilmiyordu. Dil bilmemek de bu insanların uyum sürecini zorlaştırdı. Dil sorunu ancak ikinci kuşak mübadillerde çözüldü. Ancak uyum sorunu ikinci kuşakta da devam etti. Üçüncü kuşak mübadillerde mübadeleyi, atalarını, atalarının yaşadıkları yerleri merak etmeye başladı.”

Kadri Dallı da mübadelenin psikolojik yönüne değinerek, şunları söyledi:

“Göç ya da mübadele deyince bireylerin yaşadığı en önemli duygu özlem. İnsanlar evlerini, topraklarını, sevdiklerini, atalarının mezarını bırakarak, kökenlerinden ayrılarak bir yerden bir yere gidiyorlar. Göç hareketliliği sosyal bir değişim süreci olmasının yanı sıra bireyler özlem duygusunun yanında yerli toplumun kültüründeki farklılıklarla da baş etmek zorunda kalıyorlar. Çok büyük bir özlemle bambaşka bir yaşam tarzının olduğu bir yere geliyorsunuz. Bir yandan o farklı yaşam tarzını benimsemeye diğer yandan kendinizi kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Ekonomi, istihdam ve dil sorunları da mübadillerin bazı psikolojik sorunlar yaşamasına neden olmuştur.”

Kaynak: anka