ERGİN YILDIZ Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırkpınar’ın son başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in elinden tüm ödüllerinin alınmasını eleştirdi. Gürkan, “Cengizhan Şimşek’in spor ahlakı açısından, yağlı güreş ahlakı açısından başpehlivanlığı üzerine söylenecek hiçbir söz yoktur. Anasının ak sütü kadar helaldir” dedi. Tahkim Kurulu tarafından Şimşek'e, dopingle mücadele kapsamında yapması zorunlu adres bildirimlerini yapmadığı için, bir yıl hak mahrumiyeti cezası verildiği geçen hafta açıklandı. Gürkan, bugün belediyede düzenlediği basın toplantısında, 661’nci Tarihi Kırkpınar yağlı Güreşleri yasaklı sporcu listesinde Cengizhan Şimşek’in adının yer almadığını belirterek, “Bazı işbilmezler yüzünden ben Kırkpınar isminin lekelenmesini kabul edemem” dedi. “HUKUK HER ŞEYİN ÜZERİNDE” Gürkan şunları söyledi: “Edirne Belediyesi, Kırkpınar’ın sahibi olarak olay şudur; son 661’nci Kırkpınar’da, bize bildirilen Türkiye Güreş Federasyonu tarafından bize verilen cezalı sporcular listesinde Cengizhan Şimşek yoktur. Olmadığı için de çayıra çıkmıştır. Dualı çayırda güreşlerini yapmıştır. Ve bizim vicdani kanaatimizde de bileğinin hakkıyla başpehlivan olmuştur. Mustafa Taş da ikinci olmuştur. Diğer pehlivanlar da derecelerini almışlardır. Bizim açımızdan tartışma yoktur. CAS’a gitmesi gerekiyorsa CAS’a gidecektir. Dava açması gerekiyorsa dava açacaktır. Şimdi dönüp dolaşıp bir iki kişinin en nefret ettiğim laftır. ‘Hallederiz biz’ ya da ‘burası Türkiye her şey olur’… Yok böyle bir dünya. Hukuk her şeyin üzerinde. Cengizhan Şimşek’in hukuki mücadelesinin, sonuçta kararı hukuk verecektir. Hukuki mücadelesini sonuna kadar destekliyorum ve arkasındayım. Hukuk ‘Cengizhan Şimşek haklıdır’ der, altın kemer önümüzdeki yıla kadar onda kalmaya devam eder. Hukuk ‘Cengizhan Şimşek haksızdır’ der, biz kemeri ondan alırız, ‘hukuk kim haklıdır’ demişse ona takarız. “KEMERİ ŞU ANDA İSTEMİYORUZ” Bakın Cengizhan Şimşek’te diğer pehlivanlarımız da doping numunelerini vermişler ve herhangi bir problem çıkmamış. Çıksa zaten geçmişte bunun örnekleri var. İsim vermek istemiyorum. Gereği yapılırdı. Cengizhan Şimşek’in spor ahlakı açısından, yağlı güreş ahlakı açısından başpehlivanlığı üzerine söylenecek hiçbir söz yoktur. Anasının ak sütü kadar helaldir. Bize şu an resmi bir bildirim hiç kimse tarafından yapılmadı. Ne Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu, şu anda yetkili odur. Ne bir mahkeme ne Gençlik Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu gibi… Bir bildirim yapılmadı. Bizim için şu an itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’dir. Kemeri şu anda istemiyoruz. “BU MAÇ OYNANDI VE BİTTİ” Mahkemede bunlar ortaya çıkacak. Onu demiş olan arkadaşlar, ‘Ya üstlendiği sorumluluğun farkında değillerdir’ derim. Ya da olayın nereye varabileceğini kestirememişlerdir. Ama dediğim gibi en nefret ettiğim şey, bu ülke için de yazıktır bu laf, ‘burası Türkiye her şey hallolur’ böyle bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti bir düzen devletidir. Sonuç itibariyle buradan yara alan sadece Cengizhan Şimşek değildir. Mustafa Taş da yara almıştır. O çocuğun da ben açıklamasını okudum. Gencecik evladımız bunlar bizim. O da kemeri almak istemiyor. Çünkü ‘yenildim ben’ diyor. Bunu bizim geriye çevirme şansımız yok. Bu maç oynandı ve bitti. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni oynanmamış, yapılmamış, yok sayamayız. Tarihte yerini aldı, tarihin sayfalarına girdi. Bazı işbilmezler yüzünden ben Kırkpınar isminin lekelenmesine halel gelmesini kabul edemem.”