Efes Selçuk Belediyesi’nin ev sahipliğinde Sıfır Ayrımcılık Derneği tarafından düzenlenen Başka Bir Siyaset Okulu Açık Oturum serisi devam ediyor.İZMİR İGFA- Helin Şahin’in moderatörlüğünde düzenlenen Demokrasinin Geleceği başlıklı açık oturuma Başka Bir Siyaset Okulu öğrencileri, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Efes Selçuklular da katılım gösterdi. Demokrasinin Geleceği başlıklı oturumda Doç. Dr. Murat Sevinç anayasa kavramı hakkında bilgi vererek; “Anayasa içersinde şart olmamakla beraber genellikle temel hak ve özgürlükler, devletin kuruluşu yer alır. Yurttaşı da daha çok temel haklar ilgilendirir” dedi. Temel hak ve hürriyetleri yurttaşların günlük hayattaki temel ihtiyaçlarının karşılanması üzerinden değerlendiren Sevinç; “İnsanların gerçek sorunlarına temas etmeyen her anayasa tartışması anlamını kaybeder bir süre sonra. Bugün bizim bir yazılı anayasamız var. Burada ya da Türkiye’nin herhangi bir kentinde kime sorsam nitelikli parasız eğitim ister, nitelikli sağlık hizmeti bekler, yönetime katılmak ister. Tüm yurttaşlar daha iyi ve daha güvenceli yaşamak ister. O zaman neden buna sahip değiliz? Biz her anayasa tartışmasında sürekli parlamenter sistem konuşmak yerine “neden herkes bir şey isterken neden o şey gerçekleşmiyor”, bunu sorarsak gerçek güç dengeleri, siyasal ve toplumsal dengeler üzerine konuşma şansımız olur. Gerçek sorunlar üzerine konuştukça da çözüm üretme şansımız olabilir. Şunu hiç unutmayalım; nasıl olur da bir ülkenin tamamına yakını temel konularda aynı şeyleri talep ederken bunlar olmaz. Demokrasi halkın yönetimi ise nasıl olur da halk bu kadar etkisiz olur. Bu üzerinde kafa yormamız gereken bir şey” dedi. Açık oturumun bir diğer konuşmacısı Özgür Mumcu ise tüm dünyada değişen ekonomik şartlar üzerinden bir değerlendirme yaparak; “Dünyada demokrasiye karşı bir inanç yitimi var. Yapılan çeşitli araştırmalarda gelişmiş demokrasilere sahip ülkelerde yüzde 60- 70 oranında halk ciddi bir reform bekliyor. İnsanlar neden memnuniyetsiz diye baktığımız zaman dünyada birçok insan sistemin adil olmadığını düşünüyor. Bu adaletsizlik hissinin temelinde yatan da sistemdeki tıkanma, gelir eşitsizliği yer alıyor. Temsili demokrasinin mekanizmaları bu gelir eşitsizliğini çözemiyor. Batıdaki demokrasiye karşı inançsızlığın en önemli sebeplerinden bir tanesi de ilk defa bir jenerasyonun orada annesinden babasından fakir olduğunu görmesi. Tabi biz bunun çok daha sertini yaşadık. Toplum içerisinde sayısal olarak azınlık olanlar seslerinin boğulduğunu, sisteme dahil edilmediğini düşünüyor. Gelecek kuşakların yaşam kalitesinin düşmesi, umudunun azalması da demokrasiden kaçışa sebep oluyor. En nihayetinde ana sorun bir para var ve o para hep parası olanlara gidiyor. Biz kuracağımız bir sistemde bunun nasıl olacağını çözebilmeliyiz. İfade özgürlüğü çok önemli ama bir barınma hakkınız yoksa en temel sosyo ekonomik haklarınız zaten yerine gelmediyse bu aklınıza bile gelmeyecektir büyük ihtimalle” dedi.