9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ölümünün 6. yılında yarın İslamköy'de anılıyor. Demirel'in özel doktoru, başdanışmanı ve manevi kızı olan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, “Davası Türk milletinin demokrasi ve kalkınma davasıydı, büyük Türkiye davasıydı. Çok fazla kız çocuğu okuturdu. İsterdi ki Türk kadını, Türk insanı, sahipsiz kalmasın. Türkiye’nin Bursa’da neyi varsa Urfa’da aynısı olsun. Birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye’nin bütün renkleri, her kişisi, hepsi devlet tarafından sahiplenilsin, birlik beraberlik içerisinde bu millete hizmet yolunda devam etsinler. Bu uğurda ömrünü adadı” dedi. İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 91 yıllık yaşamının son 20 yılına doktoru ve başdanışmanı olarak yakından tanıklık etti. Süleyman Demirel’in manevi kızı Aylin Cesur, Süleyman Demirel’in ölümünün 6. yıldönümünde ANKA Haber Ajansı’na konuştu. “KENDİMİ ÇOK ŞANSLI HİSSEDİYORUM” O anların unutulmaz olduğunu ifade eden Aylin Cesur, “Kendimi çok şanslı hissediyorum. Eğer bir şey öğrenebildiysek ondan ki öğrendiklerimizi memlekete aktif siyasette hizmete çevirmek için elimden geleni yapıyorum. Ne mutlu bize. Hepimiz siyaset yapıyoruz. ‘Siyasetçileri ölüp gittikten epey bir sonra değerlendirmek lazım, görevli değillerken’ derdi Sayın Cumhurbaşkanı. Gerçekten de öyle. Bugün geriye dönüp baktığınızda; devlet adamı olarak, Türk milletinin gönlünde, kendisine 50 yıl boyunca yaptığı siyaset boyunca muhalefet edenleri dahi herkesin gönlünde bugün taht kurmuş, dualarla, rahmetle anılan ve ‘çok özlüyoruz’ diye yad edilen bir devlet adamı. Türkiye’nin bugün neyi varsa; üstünde yürüdüğümüz asfalt yollardan başımıza bir odaya girdiğimizde yaktığımız elektriğe kadar, içtiğimiz suya kadar, tedavi olmak için gittiğimiz hastanelere, gittiğimiz okullara, üniversitelere kadar Türkiye’nin kalkınmasında çok büyük hizmetleri olan ve bu hizmetleri ile yaşayacak olan devlet adamı Süleyman Demirel. Bir dava adamı, kimseyi yarı yolda bırakmamış. Türk milletinin yaptığı bütün görevlerde kendisine oy veren vermeyen herkesi kucaklamış dava adamı. Davası Türk milletinin demokrasi ve kalkınma davasıydı, büyük Türkiye davasıydı. O büyük Türkiye’nin efsane lideri olarak gönlümüzde ilelebet yaşayacak” diye konuştu. “TÜRK İNSANI SAHİPSİZ KALMASIN İSTERDİ” “Manevi kızı” denildiğinde çok büyük şeref duyduğunu anlatan Aylin Cesur, “Çok fazla bunları bir yerlerde konuşmadım, ilk size söylemiş olayım. Çok fazla kız çocuğu okuturdu. İsterdi ki Türk kadını, Türk insanı sahipsiz kalmasın. Türkiye’nin Bursa’da neyi varsa Urfa’da aynısı olsun. Birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye’nin bütün renkleri, her kişisi, hepsi devlet tarafından sahiplenilsin, birlik beraberlik içerisinde bu millete hizmet yolunda devam etsinler. Bu uğurda ömrünü adadı” dedi. “KURDUĞU ÜNİVERSİTEDEN İSMİNİ SİLMEYE KALKTILAR, SONRADAN HATALARINI ANLARLAR” Selçuk Üniversitesi Yönetimi’nin, Süleyman Demirel’in adını Kültür Merkezi’nden kaldırılmasına yönelik kararını anımsatan Aylin Cesur, “Bugün Türkiye’nin her yerinde eserleri var. Çok üzülerek söylüyorum, kurduğu üniversitelerden bir tanesinin ismini silmeye kalktılar. Sayın rektör ve beraberindeki yönetimi, yönetime gelir gelmez böyle bir iş yaptılar. Kültür Merkezi’nde ismi vardı. Ben işin içerisindeyim. 40 yıl boyunca o üniversiteye olan hizmetin 20 senesinde ben de varım. Oralara bir çivi çakılsın, bir bina daha eklensin diye ne kadar tırnaklarıyla çaba gösterdi, hayırseverleri nasıl soktu. Böyle şeyler münferit olabiliyor ama bunlara üzülüyoruz, bunlar gelip geçici. Yönetimler gider, kişiler sonradan hatalarını anlarlar ama Demirel, bugün toprağın altında yatarken milyonlar tarafından günlerdir telefonuma mesajlar geliyor, insanlar geliyorlar gidiyorlar” dedi. “GENÇLER, ‘DEMİREL’İ ANLATIR MISINIZ’ DİYE BANA ULAŞIYOR” COVİD-19 nedeniyle yarın İslamköy'de kısıtlı bir tören olacağını duyuran Aylin Cesur, “Ona rağmen Mardin’den kendisine toprak getirecekler. İşte insanlara siyaset gittikten sonra bunu bırakabilmemiz lazım. Türkiye sevdalısı, Türkiye’nin her köşesinde çok büyük sevdayla sardı, sevdi, donattı yerini hizmetle. Bugün de onların evlatları, torunları veya onları hiç tanımayan bir sürü genç çocuklar ulaşıyor bana, ‘anlatır mısınız Demirel’i’ diye, onun hizmetleriyle onu yaşatıyorlar. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Allah rahmet eylesin. Kendisini sevgi ile saygı ile hasretle anıyorum. Allah bu memlekette çivi çakan, taş üstüne taş koyan herkese de rahmet eylesin” dedi.