Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Edremit’in kurtuluş yıldönümü kutlamalarında sahnelediği tepki çeken mizansene ilişkin, “Sergilenen gösteride yer alan kıyafet ve canlandırmalar, Edremit’in işgal altında karşı karşıya kaldığı zorlukları ve karşı güçleri temsil etmektedir” açıklaması yaptı. ÇYDD, Edremit’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıldönümünde gösterilen mizansene ilişkin eleştirilerin, konuyu özünden kopardığını savundu. ÇYDD’den yapılan yazılı açıklamada, “Çarşaflı kadını zincire bağladılar” tepkilerinin, mevcut durumu iyice analiz etmeden ve iyi niyet gözetmeden oluşturulduğu vurgulandı. ÇYDD’nin konuya ilişkin açıklaması şöyle: "KADIN KİMLİĞİNE YA DA KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜNE ATIFTA BULUNMAK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR" “Sergilenen gösteride yer alan kıyafet ve canlandırmalar, Edremit’in işgal altında karşı karşıya kaldığı zorlukları ve karşı güçleri temsil etmektedir. Siyah kıyafet kara günleri, zincirler işgal altında direnmeye çalışan bağımsızlık mücadelesini, beyaz kıyafet ise karşı güçlere karşı bağımsızlığa ulaşılan aydınlık günü temsil etmektedir. Burada, siyah kıyafetler içindeki kişinin Kuvay-ı Milliye birlikleri ve efeler tarafından kurtarılarak ellerinin çözüldüğü anda, kesinlikle kadın kimliğine ya da kıyafet özgürlüğüne bir atıfta bulunmak söz konusu değildir. Her zaman din, ırk, dil ve cinsiyet özgürlüğüne saygı duyan derneğimiz, burada söz konusu olan mizansenin farklı mesajlarla sunulmasından ve gösterinin asıl amacı olan Edremit’in işgalden kurtuluşundan uzaklaştırmasından büyük üzüntü duymuştur. Kurtuluş Savaşı’nda her cephede kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç demeden herkesin mücadele ettiği unutulmamalıdır. "TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA ARACI OLARAK GÖSTERİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ" Konunun özünden koparılarak, bu mizansende kullanılan sembolik anlatımın ‘halkın giyim tarzı üzerinden mesajlar içerdiği’ iddiasının ve söyleminin, mevcut durumu iyice analiz etmeden ve iyi niyet gözetmeden oluşturulduğunu görmekteyiz. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, yurdumuzun düşman işgalinden kurtuluşunda yapılan ve bölge halkı tarafından gösteride kullanılan anlatım dilinin ve sembollerin oldukça iyi bilindiği etkinliklerin, bazı basın organlarında toplumsal kutuplaşma aracı olarak gösterilmesini doğru bulmuyoruz. Bu tür ulusal günler, ulus olarak bir arada olmamız gereken günlerdir.”