CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Türkiye’de işlenen toplam tarım arazisinin 23 milyon hektardan 19 milyon hektara düştüğünü söyleyerek, “Verimli tarım arazilerinin vasfı değiştirilerek inşaat alanına dönüştürülmesi, ülke tarımına önemli bir darbe indirdi. Tarım arazileri yağmalanıyor, üzerine beton dökülüyor. Ülke ekonomisini betona endeksleyen iktidar, geleceği düşünmeden bu beton yığınlarını tarıma ve yeşile tercih ediyor. Beton, duble yol, inşaat ile değil üretim seferberliği ile ülkemiz kalkınabilir” dedi. TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Başevirgen, yaptığı yazılı açıklamada, tarım arazilerindeki gerilemeye dikkati çekti. Bu gerilemenin başlıca nedeninin tarımın yeterince desteklenmemesi olduğunu söyleyen Başevirgen, açıklamasında şunları kaydetti: “Bir milyon çiftçi ve üretici, üretimi bıraktı ve son 20 yılda 4 milyon hektardan fazla tarım arazisi ekim dışı kaldı. Girdi maliyetlerindeki önlenemez artış nedeniyle ektikçe zarar eden çiftçi, artık üretimi bıraktı. Bu durum, ülkemiz için büyük bir gıda krizinin de kapıda olduğuna işaret ediyor. “ÜÇ YILDA 184 BİN 154 TARIMSAL İŞLETME KAPANDI” Tarım arazilerindeki kayıp ve maliyetlerdeki artış nedeniyle son üç yılda 184 bin 154 tarımsal işletme kapandı. Türkiye, maalesef tarım ülkesi olma vasfını kaybetmiştir. Çiftçilerimiz, girdi maliyetleri nedeniyle ürettiğinin karşılığını alamıyor. Buna rağmen yine de üretmeye devam eden çiftçilerimiz, hasat zamanında alınan ithalat kararları ile tam anlamıyla yıkıma uğratılıyor." “GIDA İHTİYACIMIZIN TAMAMINI İTHAL ETMEK ZORUNDA KALACAĞIZ” TMO’nun açıklamış olduğu ürün fiyatlarının piyasa fiyatlarının altında kaldığını ve çiftçinin tüccara mahkûm edildiğini belirten Başevirgen, “Bu politikaların devamı halinde ülkemiz tarımını tamamen bitireceğiz. Böyle giderse gıda ihtiyacımızın tamamını ithal etmek zorunda kalacağız. Tabii ithalat yapabilecek kadar paramız olursa” dedi. “BETON, DUBLE YOL, İNŞAAT İLE DEĞİL ÜRETİM SEFERBERLİĞİ İLE ÜLKEMİZ KALKINABİLİR” Türkiye’nin Sudan ve Nijer gibi Afrika ülkelerinden tarım arazisi kiralayıp tarımsal üretim yapacak olmasının iktidarın yıkıcı politikalarının bir örneği olduğunu vurgulayan Başevirgen, şunları belirtti: “Tarım Bakanlığı, önce kendi ülkemizdeki tarım alanlarının yeniden ekilip biçileceği bir sistemi oluşturmak zorunda. Kendi toprağında kendi ürününü üretecek çiftçi ve üreticiyi desteklemek zorunda. Yıkıcı tarım politikaları yerine bir an önce yerli çiftçi ve üreticiyi merkeze alan bir anlayışı benimsemek zorunda. Tarımın bitmesi demek, zaten artmakta olan işsizliğin daha da artması anlamına gelir. Beton, duble yol, inşaat ile değil üretim seferberliği ile ülkemiz kalkınabilir. İktidar, boş tarım arazilerini bir an önce üretim döngüsüne dahil etmeli ve ekim alanlarını genişletmelidir. İthalat yanlısı politikalara bir an önce son vermeli, yerli üreticiyi desteklemeli ve çiftçi sorunlarına çözüm üretmelidir. Böylece artan tarımsal üretim ve istihdam, var olan işsizliğin çözümüne önemli katkı sağlayacaktır.”