CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, TBMM Genel Kurulu’nda, çocuk istismarı ile ilgili araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin görüşmeler sırasında, “Çocuk, çocuktur. Çocuk susar biz susamayız. Çocuk gelin olmaz çocuğun nitelikli cinsel istismarı olur. Küçüğün rızası olmaz, tecavüz ve istismar olur. Bir kereden bir şey olmaz derseniz; bir kereden bin kere istismar doğar” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken Kadir İstekli ile evlendirdiğinin yıllar sonra ortaya çıkmasının ardından, her türlü çocuk istismarının engellenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilen araştırma önergesi görüşülüyor.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, önerge üzerine söz alarak, şunları söyledi:

“Burada bir gecede Anayasaya aykırı şekilde yüce Meclis’in yetkileri gasp edilerek kararnameyle İstanbul Sözleşmesinden çıkıldı. Biz bunun yanlış olduğunu söylediğimizde burada bize laf atılıyordu. Bakınız; sözleşme çocukları da korumakla ilgili bir kabulü de içeriyordu. İstanbul Sözleşmesi’nin 32., 36. ve 37’inci maddeleri çocukları korumak için düzenlenmişti. 37’inci maddede ‘Taraflar bir yetişkini veya çocuğu kasten evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır’ diyordu.

Fakat saraydaki kişi, milyonlarca çocuk yerine birkaç tarikat liderini tercih etti. İşte tam da bunu anlatıyorum. Burada ortada kalmak ya da tarafsızlık söz konusu olamaz. Ya çocuklardan yanasınızdır ya da değilsinizdir.

“SERBEST BIRAKAN MAHKEME KARARLARI OLDUKÇA”

Bakın bunları neden söylüyorum biliyor musunuz? Bu konu, tüm toplumun; devletin, kurumların, medyanın, mahkemelerin, okulların ve ülkenin tüm bileşenlerinin topyekûn mücadele etmesi gereken bir konudur. Bizler mücadele ederken diğer yandan bu tip sözde medya yayınları ve istismarcıyı serbest bırakan mahkeme kararları oldukça istismar olayları devam edecek.

Bir iktidar milletvekili çıktı dedi ki, ‘Herkes çocuğuna sahip çıksaydı böyle sapkınlıklar yaşanmazdı’ dedi. Oysa o milletvekili çocukları korumanın devletin anayasal görevi, imzalamış olduğumuz uluslararası anlaşmaların gereği olduğunu bilmiyordu. Şu anki Adalet Bakanı çıktı dedi ki ‘Küçüğün rızası var’. Bu aynı zamanda HSK Başkanı olarak bir talimat da bir taraf da içermektedir.

“ÇOCUĞUNUZ İSTİSMARA UĞRASA”

Değerli milletvekilleri bakın vicdanlarınıza sesleniyorum ve size soruyorum; Allah korusun asla öyle bir şey olmasın, evlatlarımız hepimizin evladı. Bir yakınınız, çocuğunuz istismara uğrarsa bir bakan da çıkıp ‘Küçüğün rızası var’ dese, o da yetmedi dün bir başka iktidar milletvekili çıkıp dedi ki, ‘Kimse 6 yaşındaki çocuğu başına bela etmez’ dedi. Ne hissederdiniz sayın milletvekilleri? Bakın vicdanlarınıza soruyorum.  İstismara uğrayan sizin evladınız olsaydı bu cümleyi kuranlara karşı ne hissederdiniz?

Bu sözde paçavra yayınları çıkıp evladınızı değil de tecavüzcüyü savunsaydı ne hissederdiniz? Mahkeme çıkıp istismarcıyı bıraksaydı ne düşünürdünüz? Kimsenin evladının ayağı taşa değmesin, tırnağı incinmesin ama olan başkasının çocuğu olunca 3 maymun oynanıyor. Bakın görüp de bilip de susup da bunlara ses çıkarmayanlar; bir sonraki istismara ortaktır.

“BİN KERE İSTİSMAR DOĞAR”

Çocuk, çocuktur. Çocuk susar biz susamayız. Çocuk gelin olmaz çocuğun nitelikli cinsel istismarı olur. Küçüğün rızası olmaz, tecavüz ve istismar olur. Bir kereden bir şey olmaz derseniz; bir kereden bin kere istismar doğar. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 6 yaşındaki evladımızın istismara uğradığı ortaya çıkınca dedi ki ‘Organize bir kötülükle karşı karşıyayız. Aileden sorumlu bakan olaydan iki yıldır haberimiz var’. Savcılığa verilen bir şikâyet var ve bu dosya bazı güçlerin devreye girmesi sonucu kapatılıyor. Hangi egemen güçler devreye girdi de bu olay kapatıldı? O dönemin savcısı, hastane görevlileri kim? Suç ortaklıkları var bunlar ortaya çıkarılmalı. Bunlar ortaya çıkarılmadan bu olaylarla mücadele edemeyiz.”

 

Kaynak: anka