TUĞÇE BİÇER CHP Doğu Masası Heyeti'nin Şırnak ziyareti kapsamında Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın Silopi ilçesindeki esnaf ziyaretinde, vatandaşlar elektrik faturalarından şikayet etti. Salıcı’nın konuştuğu bir telefoncu, “Bize dünyanın vergisini yansıtıyorlar. 100 liralık elektrik yakıyoruz 400 lira ödüyoruz. Bizim saatlerimiz neden dışarı alındı? O saatlere nasıl bir işlem uygulanıyor, bizim bilgimiz yok” dedi. Telefoncu, vergilerden de dert yandı ve “Devlet kaşıkla verdiğini kepçeyle alıyor” diye konuştu. CHP Doğu Masası Heyeti Şırnak’ta. Cizre’nin ardından Silopi ilçesine giden heyet, esnafın sorunlarını dinledi. İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın ziyareti sırasında vatandaşlar kabarık elektrik faturalarından ve geçim sıkıntısından yana dertli. Elektrik panolarının dükkanlarının dışına açık bir şekilde konulduğunu belirten bir esnaf, “sayaçlarla oynandığını düşündüğünü” söyledi. Salıcı’nın sorunlarını dinlediği, önceden “AK Parti’den başka bir partiye oy vermediğini” söyleyen bir telefoncu, “Sadece su sebilim ve klimam var aylık 300 lira elektrik parası ödüyorum. Bize dünyanın vergisini yansıtıyorlar. 100 liralık elektrik yakıyoruz 400 lira ödüyoruz” dedi. “Devlet kaşıkla verdiğini kepçeyle alıyor bunun farkındayız” diyen telefoncu, şu sözlerle sitem etti: “İşler iyi değil, pandemi başından beri iyi değil. Sağ olsun devletimiz hiçbir şekilde destek vermiyor. Sadece son iki yılda üç bin lira destek aldık. Harici başka bir destek gelmedi. En başta 1000 liralık, bu pandemi nedeniyle işsiz olanlara verilen destekten faydalandım. Toplamda 4000 lira. Masrafım 2000 TL. 4 bin lira benim iki ayımı karşılıyor. ‘Başaramadı, bıraktı gitti’ dedirtmemek için ayakta duruyoruz. İnat, başka bir şey değil. Silopi gibi bir yerde, İstanbul’da kaçak elektrik yok mu, sadece Silopi’de mi var? Bize dünyanın vergisini yansıtıp, 100 liralık elektrik yakıyoruz, 400 liralık fatura geliyor. Bizim saatlerimiz neden dışarı alındı, niye gözümüzün önünde değil? O saatlere nasıl bir işlem uygulanıyor, bizim bir bilgimiz yok. Sadece ay başı gelen faturayı ödemekle yükümlüyüz biz. Habur Sınır Kapısı’nın durumu içler acısı. Türkiye’nin en zengin ilçesiydi burası, İstanbul’da Şişli ile yarışıyordu. Şu anda esnaf, millet kan ağlıyor. Bu böyle olmamalı. Belli başlı sıkıntılar var, tamam, onu da görmezden gelmiyoruz, ama; ciddi anlamda gelen para ile giden para, gelen para nerede? Bu ülkeye hiç mi para girmiyor. Sadece Irak sınır kapısından trilyonlarca para giriyor. Ama hiçbirinden halk faydalanamıyor, maalesef. Bu şekilde devam ettiği sürece düzelmeyecek. Ben bugün 100 liralık malzeme alabildim. Her hafta 3-4 bin liralık malzeme alırdım. Yok, nereden getirelim. Üç gün önce Irak’tan geldim, misafir olarak gittim, orada binilen araba 25 bin dolar. Burada o arabayı biz 3 trilyona alamayız. Yüzde 500 vergimiz var, zaten. Devlet kaşıkla verdiğini kepçeyle bizden geri alıyor, bunun farkındayız. Doların 9 TL olması gibi. Bana gelen ürünlerin tamamı dolar üzerinden geliyor. Dolar yükselirse, ben sattığımın ürünün parasını ekstradan ödüyorum. Zarar etmemem için satmamam gerekiyor. Satmazsam da kazanamıyorum. Millet ciddi sıkıntı içinde.” “BATIDA FARKLI FİYAT, BURADA FARKLI FİYAT” Salıcı’nın ziyaret ettiği bir terzi ise şunları söyledi: “Şu an enerji sıkıntımız var. Ödenek olmuyor, paramız yok, sıcak. Klima var ama çalıştıramıyoruz. Ödeyemiyoruz. Batıda farklı fiyat, burada farklı fiyat. Panolar şu an dışarıda. Sayaca ne endeksleniyor bilmiyoruz. Ne diyorlarsa o. Bir sürü işçim var ödeme yapamıyorum. 300 liradan aşağı fatura gelmiyor. Pandemi olmasa daha fazla gelir. Pazar günleri kapatıyoruz, ona göre geliyor. 3000 TL destek aldık, kira desteği almadık, burası kira, müracaat etmedim, istemedim. Bence düzelmez. İktidar gelsin değişsin biz istiyoruz. Artık bir şeyler yapın.” Çay ocağındaki bir emekli de “AKP yalan söylüyor, her gün, hepsi yalan. Biz yalanı sevmiyoruz. Emekliyim, SSK’dan. İşçiydim. İnanmıyorum” sözleriyle iktidarı eleştirdi. Bir giyim mağazasında ise esnaf, şunları söyledi: “1993’ten bu yana bu işi yapıyorum. Destek sadece bir kere hibe desteği, 3000 TL. Kira desteği almadım. Onu hükümete sormak lazım. Birikimi yavaş yavaş harcıyoruz. İnşallah 2023 olmadan düzelir. Seçim olur düzelir. Seçime gidemiyorlar, ama biliyorlar ki gidecekler. Buradaki isteklerimizi de Meclis’e taşıyın. Mesela panoları, kaçak varmış diye dışarı bırakıyorlar, 3-4 sene oldu. Kaçak bahanedir. Kaldırım belediyeye ait, kayyum zamanında yaptılar.” Salıcı’nın ziyaret ettiği bir manav ise şunları söyledi: “Fiyatlar pahalı, vatandaş alamıyor. İş düşüyor ama idare ediyoruz. 4000 TL kira. Hiç destek alamadık. Pandemi zamanında kapatmadık. 9 yıllık esnafım. “BİR AYDA 900 LİRA FATURA GELDİ” Kuruyemişçi esnafı, “Geçen seneye göre kaybımız çok yüksek. En az yüzde 75 kaybımız var. Bu süreçte sadece dükkanı kurtarmaya çalışıyoruz. Dükkan kapanmasın, en azından bir düzlüğe çıkar diye” dedi. Bir başka terzi, “13 senedir bu işi yapıyorum. İşler şu an iyi değil. Klimayı açmıyorum, bir ayda 900 lira fatura geldi. Sadece makinalar, sadece bir telefon şarjı kadar. Dönerci var şurada 750 TL. Eski bayramlarda burası tıklım tıklımdı ama şimdi bomboş” dedi. Bir berber de “Fatura çok geliyor, şikayetimiz var. Yakmadığımız kadar geliyor. Bu ay 480 TL geldi. İşler olmadığı zaman klimayı yakmıyoruz. Saçı 20 TL kesiyorum” diye konuştu.