DAVUT GÜLEÇ CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, "Yüksek Hızlı Tren’in gelmemesi, belediye önünde eylem yapan özel halk otobüsçülerinin sorunlarının çözülmemesi, Kapalıçarşı esnafına zam yaparak ‘indirim yaptık’ açıklamaları, ballı villa arsaları, tarım arazilerinin betonlaşmasını" eleştirmesi nedeniyle kendisine ‘Yalancı ve hasta’ diyen AKP’li Büyükşehir Belediyesine sert tepki gösterdi. Esnafın sesi olduklarını, onların sözlerini dile getirdiklerini belirten Ümit Özer, Kayseri Büyükşehir Belediyesine aleyhine olan Sayıştay raporunu hatırlattı ‘Bu nasıl şeffaf belediyecilik?’ diye sordu. Büyükşehir Belediyesinin açıklamasında kendisine yönelik kullanılan “Herkesi kendi gibi sanma, hastalığının pençesinde kıvranmaya devam etmiş, temsilcisi olduğu siyasi anlayışın en tipik örneklerinden birini daha sergilemiş, ‘şov ve algı oyununun’ bir parçası olmuş, rakamlara dayalı olmayan, ‘dedi ki, demiş ki’ türü dedikodu siyasetinin ucuz bir örneği” ifadesinin AKP’li Büyükşehir ve diğer belediyelerine en iyi örnek olacağını söyledi. CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer’in açıklaması şöyle: “ALGI OYUNLARIYLA VATANDAŞI KANDIRIYORLAR” “Meydanı boş bulunca algı oyunlarıyla vatandaşı kandıranlar, belediyeye yürüyen, haklarını arayan, verilen sözleri tutmadıklarını haykıran esnafımıza şimdi de ‘yalancı’ demek istiyorlar. ‘Bu sözleri çok duyduk. Defalarca gittik, geldik verdiğiniz sözleri tutun’ diyen esnafımıza ‘yalancı’ diyorlar. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi esnafa destek veriyor, bu Kayseri Belediyesi niye destek vermiyor?’ diye haykıran esnafımıza ‘yalancı’ diyorlar. ‘Belediye yetkilileri bize Belediyede para yok diyor’ diyen esnafımıza ‘yalancı’ diyor. ‘Belediyeye derdimizi anlattık, ama sesimizi duyan yok’ diyen çarşı esnafımıza da ‘yalancı’ diyor. ‘Yüzde 75 zam yaptılar diye dert yanan, bunun yanında yeraltı çarşısında belediye bize meğer yapılacak zamdan yüzde 50 indirim yapmış’ diye dert yanan esnafımıza da ‘yalancı’ diyorlar. “ALDATMADA, KANDIRMADA, YALANDA, ALGIDA KİMSE SİZİN ELİNİZE SU DÖKEMEZ” Esnafın feryadı soyut değil, somut. Tabi görene, vatandaşlarımızın derdini, halini görmek isteyene. Esnafımıza ‘yalancı’ diyenlere, esnafımız yeri gelince gereken cevabı verecektir. Herkesi kendiniz gibi sanmayın. Biz biliyoruz, aldatmada, kandırmada, yalanda, algıda kimse sizin elinize su dökemez. Çok iyi biliyoruz. Şimdi halkın partisi olarak esnafımızın sesi olduk diye rahatsız oldular ama daha çok rahatsız olacaklar. Esnafımıza ses verdik diye rahatları bozulanlara sesleniyoruz, esnafımızın derdini gündeme taşımaya devam edeceğiz. Siz esnafımıza ‘yalancı’ deseniz de biz esnafımıza inanıyoruz ve her zaman sahip çıkacağız. Siz esnafımızı görmezden gelseniz de canı yanan esnafımıza ‘yalancı’ deseniz de biz esnafımızın sesi olmaya kararlılıkla devam edeceğiz. CHP ne yaptı? Esnafımızın tepkisini, isyanını gündeme taşıdı. Yani her zaman yaptığını yaptı. Halkının yanında durdu. Şimdi artık dayanamayacak noktaya gelen, verilen sözler tutulmayınca da belediyeye yürüyen halk otobüsü esnafımız yalan mı söylüyor? Siz esnafımıza yalancı mı diyorsunuz? Zaten, hakkını arayan esnafımıza, ‘Çok ağlıyorsunuz’ diyenlerden ne beklenir? Sizin gerçek yüzünüz bu. Siz kendinize yakışanı yapıyorsunuz! Gelelim Sahabiye meselesine... Kayseri ziyaretinde ‘Sahabiye' de 40 bin metrekare yeşil alanın açılışını yaptık’ diyen kim? Genel Başkanınız. Şimdi hemşerilerime soruyorum, Allah aşkına Sahabiye' de 40 bin metrekare yeşil alan var mı? Gören oldu mu? Balkonlardaki saksılar mı yeşil alan? Nerede açılışını yaptığınız Sahabiye' deki 40 bin metrekare yeşil alan? Övündükleri ama vatandaşlarımızın ‘Mağdur edildik, dışı süslü ama gelin görün ki içi bizi yakıyor. Yeterince ilgi göstermediler. Sıkıntıları çok olan bir yer’ diye şikayet ettiği kentsel dönüşüm adı altındaki beton yığınlarının neresinde bu yeşil alan? Sahi oradaki vatandaşımızın isyanı da mı yalan? Şimdi kim yalancı? Kim algıcı? Vatandaşımız mı yalancı? Sizi gidi gönül kıranlar sizi! Meydanı boş bulunca süslü lafları sıralayan, ama icraata gelince sorumluluk almayanlar, kılıf arayanlar sizi.“ALDATMADA, KANDIRMADA, YALANDA, ALGIDA KİMSE SİZİN ELİNİZE SU DÖKEMEZ” Gelelim başka somut verilere... Rakamlar mı istiyorsunuz? Sayıştay raporlarına bakın. Yaptığınız usulsüzlükleri orada da tek tek görün. Sayıştay'ın, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili hazırladığı denetim raporundaki dikkat çeken usulsüzlüklere somut somut ve dikkatlice bakın. Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 50'nin üzerinde usulsüzlük tespit eden Sayıştay denetçilerinin taşınmazlardan, ihalesiz işlere, kanuna aykırı kadro oluşturma ve atamalara kadar birçok konuda kanuna aykırı durum tespit ettiği de mi yalan? Bu arada Sayıştay Başkanını ziyaret eden Büyükkılıç, orada dedi mi ‘Yalan söylüyorsun ey Sayıştay?" İşte bir rakamsal, somut gerçeklik daha. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin Sayıştay raporunda 1 milyar 237 milyon 764 bin 742 lira 91 kuruş borcu olduğu da mı yalan? ‘Borçsuz Belediye’ balonunu söndüren bu raporda mı yalan? Sayıştay Denetim raporunda Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin 2019 yılında 99 milyon 868 bin 752 lira 41 kuruş yani yılda yaklaşık 100 milyon lira faiz ödediği de mi yalan? Gelelim, ‘Ballı villalara’. Kimlerin ballı işleri nasıl yaptığını bu halk gördü. Belediyenizdeki ballı işlerde mi yalan? Kamu vicdanını yaralayan ballı villalarda belediyenin zarara uğratıldığı, bazı belediye çalışanlarının nüfuzlarını kullanarak, kendilerine, yakınlarına rant sağladığı da mı yalan? Talas Belediyesi’nde ballı işe girdiler diye görevden alınanlar, ama Büyükşehir’de aynı tas aynı hamam durumda mı yalan? Sahi kaç cuma geçti? Müfettiş raporu ne oldu? Ballı işler kimlerin yanına kar kaldı? Bu ballı işleriniz etik mi, ahlaki mi? Hesap sordunuz mu? ‘Büyükkılıç ve ekibini uyardım’ diyen AKP'li Özhaseki'nin sözleri de mi yalan? AKP içinden ‘Belediye müfettişi ile bu denetim olmaz. Kamuoyu bu durumdan rahatsız. Ciddi şüpheler var’ diyenlerin sözleri de mi yalan? Sahi kaç cuma geçti? Şu belediyenin, belediyeyi denetlediği ‘sözde şeffaflık’ dedirten, 15 yıldır Belediyede çalışan müfettişin ‘raporu’ nerede? Bunun yanında Güneşli'de tarım arazisini villa parseline dönüştürmediniz mi? Bu rant kafası da mı yalan? Şeffaf belediyecilikmiş! Hadi oradan... Biz sizin şeffaflığınızı ballı villalardan biliyoruz! Belediye şirketlerinin mali yapısından biliyoruz! Belediye Meclisi’nde bile yöneltilen sorulara kaçıştırma cevaplarınızdan biliyoruz. Biz sizin icraatsızlığınızı, altı ayda bir doğalgazı olmayan ilçelerimize doğalgaz müjdenizden, her sıkıştığınızda hızlı tren müjdelerinizden de biliyoruz. Biz sizin gönül kıran hizmet anlayışınızı pandemi döneminde esnafımız kan ağlarken, esnafımız hakkını alamadığı için belediyeye yürürken, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a şirin görünmek için ‘Okçuluk Merkezi' yapımına yaklaşık 10 milyon lira harcamanızdan biliyoruz. O yüzden gerçekler apaçık ortada. Süslü cümlelerle, gazla, lafla peynir gemisi yürümüyor. Bunu gören esnafımız, çaresi kalmayınca belediyeye yürüyor. ‘Açım aç’ diyen simitçi esnafımız yürüyor, belediye önünde kendini yakma girişiminde bulunuyor. Bu arada sokak simitçilerimize de söz verip, yine tutmamışsınız! ‘Verdiğiniz sözleri tutun’ diyen halk otobüsçülerimiz belediyeye yürüyor, ‘Çocuğum aç, aç’ diye haykıran servisçi esnafımız belediyeye yürüyor... Bunlar da mı yalan? “GÖRMEK İSTEMEDİĞİNİZ GERÇEKLERİ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Yalan, talan, rant, aldatma, kandırma, oyalama sizde. Bu nedenle lafçılığı bırakın, gönül kıran belediyeciliği bırakın, gönül yapan halkçı belediyeleri örnek alın. Esnafımızın, vatandaşımızın isyanına kulak verin. Bu memleketin esnafına, bu memleketin evladına, bu memleketin insanına, gerçekleri gündeme getirenlere ‘yalancı’ diyerek sorumluluktan kaçmayın. Biz halkın partisi olarak vatandaşımızın derdini somut gerçeklerle gündeme getirmeye devam edeceğiz. Vatandaştan uzak ve bihaber olan sizlere görmediğiniz, görmek istemediğiniz gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Merak etmeyin, sizi herkesi kendiniz gibi sanma hastalığının pençesinden kurtaracağız. Kamu kaynaklarını halk yerine oka, ballı villalara aktardığınızı milletimiz görüyor. Vatandaşa hizmet yerine kimlere, nasıl hizmet ve şirin görünmek için yarıştığınızı da milletimiz görüyor. İşte bu nedenle esnafımız Büyükşehir Belediyesi önünde “İstanbul Belediyesi yapıyor, bu Kayseri belediyesi neden yapmıyor” diye haykırıyor, örnek gösteriyor. Ayinesi iştir belediyenin lafa bakılmaz misali...”