Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’den satın alınacak F-16’lar ile ilgili “F-35 (F-16) ile ilgili askeri müzakereler tamamlandı… Biz sorunsuz bir şekilde geçmesini arzu ederiz. Her düzeyde, yönetimle; anlaşmalar sağlandı. Burada irade yönetimde. Yönetim, kararlı durursa herhangi bir sorun yaşanmaz” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bosna-Hersek Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bisera Turkoviç ile Dışişleri Bakanlığı’nda ortak basın açıklaması yaptı. Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Bugünkü ve dün akşamki görüşmelerde, Bosna-Hersek’teki güncel gelişmeleri ele aldık. Seçim sonrası hükümet kurma çabaları var, onları değerlendirdik. Türkiye olarak Bosna Hersek’in istikrar ve huzuruna çok önem veriyoruz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünü ve egemenliğini çok güçlü bir şekilde desteklemeye devam ediyoruz. Malumunuz Bosna Hersek’te yapılan seçimler öncesi de düşüncelerimizi, temennilerimizi iletmiştik. Seçimin sakin bir ortam gerçekleşmesinden memnuniyet duyduk. Bir an önce de hükümetin kurulması en büyük temennimiz. Bu süreçte her türlü dış müdahaleye karşı olduğumuzu bir kere daha tekrarlamak, bir kere daha vurgulamak isterim. Bosna Hersek’in, Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği’nin kurumları ile entegrasyonuna da en güçlü destek veren ülkelerin başında Türkiye geliyor. Geçtiğimiz ay Bosna Hersek, Avrupa Birliği’nden adaylık statüsü aldı. Bunun için tebrik ediyoruz. Umarım en kısa süre içinde müzakereler başlar. Bizi oyaladıkları gibi Batı Balkanlar’daki ülkeleri de oyalamazlar. Bosna Hersek’in NATO üyeliğine de güçlü destek veriyoruz. Türkiye, Bosna Hersek’te barışın korunmasında görevli. Barış Gücü’ne için en fazla asker katkısı sağlayan ülkelerin başında Türkiye geliyor.

“ZİRAAT BANKASININ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE AÇACAĞI YENİ ŞUBELERLE BOSNA HERSEK’TEKİ ŞUBE SAYISI 37 OLACAK”

Bugün ayrıca ikili ilişkilerimiz de değerlendirdik. 1 milyar dolarlık ticaret hacmine emin adımlarla ilerliyoruz ve yeni hedefleri tespit etmemiz gerekiyor. 2022’de yaklaştık, 945 milyon dolara ulaşmıştık. Ticaretimizin artması için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bosna Hersek’teki küresel doğrudan yatırım bakımından da ikinci sıradayız. Diğer taraftan Türk şirketlerimiz Bosna Hersek’te yatırımlarını daha da arttırmak istiyor. Maalesef bazı bürokratik engeller firmalarımızı caydırıyor. Bu da Bosna Hersek’teki sistemden kaynaklanıyor. Türkiye’ye karşı olduklarından değil. Diğer taraftan yine de buna rağmen 200’den fazla firmamız faaliyetlerini sürdürüyor.

Ziraat Bankası biliyorsunuz; Bosna Hersek’te çok faal. Önümüzdeki süreçte açacakları yeni şubelerle birlikte 37 şubeye ulaşıyor. Bu anlamda da Bosna Hersek’in kalkınmasına önemli bir destek veriyor. Turizm bakımından da iş birliğimiz güçleniyor. Turist sayısı bakımından ve Türkiye’den gelen turist sayısı bakımından da beşinci sıradayız. Yani Bosna Hersek’e giden toplam turist sayısı içinde beşinci sıradayız. Yine Bosna Hersek’ten Türkiye’ye gelen turist sayısı da artıyor. Özellikle Alanya bölgesine çok sayıda Boşnak kardeşimiz geliyor. Dolayısıyla bu anlamda da karşılıklı turist sayısını arttırmak için birlikte çalışacağız. Cumhurbaşkanımızın Bosna Hersek ziyaretinde kimlik ile seyahat konusunda bir mutabakat sağlamıştık. Bu anlaşmayla birlikte vatandaşlarımız karşılıklı pasaporta ihtiyaç duymadan kimlikle seyahat edecekler. Müzakerelerimiz sürüyor, biz taslağı ilettik. En kısa sürede bunu da imzalamak isteriz. Gündemimizde müzakerelerini sürdürdüğümüz anlaşmalar var. Hem hukuki alt yapısı hem de özellikle şirketlerimize çifte vergilendirmelerin önlenmesi anlaşması gibi. Bunları imzaladığımız zaman daha da güven verecektir. Yatırımı da arttıracaktır. Bosna Hersek içinde TİKA olsun, diğer kurumlarımız olsun, her türlü desteği veriyoruz, vereceğiz. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yunus Emre, Maarif, Diyanet tüm kurumlarımızla Bosnalı kardeşlerimizin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz.”

“BUNDAN SONRAKİ KURULACAK HÜKÜMETTEN DE BİZİM EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ FETÖ’YLE MÜCADELEMİZDE BİZE SOMUT DESTEK VERMELERİ”

Görüşmelerimizde FETÖ ile ilgili beklentilerimizi de vurguladık. Üzüntüyle söylemek isterim ki FETÖ’yle mücadelede Bosna Hersek’ten istediğimiz neticeyi bugüne kadar tam alamadık. Bundan sonraki kurulacak hükümetten de bizim en büyük beklentimiz FETÖ’yle mücadelemizde bize somut destek vermeleri. Balkanlardaki gelişmeleri de dikkate aldık. Kosova ve Sırbistan arasındaki gerilimi değerlendirdik. Karadağ’daki siyasi durum hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Ukrayna’daki savaş zaten her zaman gündemimizde. Bosna Hersek’te artan ırkçılıkla ilgili de endişelerimizi de dile getirdik. Irkçı saldırılar oldu ve Bosna Hersek’in 90’lı yıllara dönmemesi için biz de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bugün ve dün ziyaretlerinden çok memnun olduğum Bisera Turkoviç’i 10-12 Mart tarihlerinde düzenleyeceğimiz Antalya Diplomasi Forumu’na da davet etmek istiyorum. Kendisini Antalya’da ağırlamaktan da memnuniyet duyacağız.”

“GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE OLMADAN BATI BALKAN ÜLKELERİ KESİNLİKLE BARIŞ İÇERİSİNDE YAŞAYAMAZDI”

Bosna-Hersek Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı ve Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkoviç ise şunları söyledi:

Bugün Ankara’da misafir olarak bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bosna Hersek’te cesur insanlar yaşıyor ve Bosna Hersek olarak dostane hem Türk halkından hem Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği destekten dolayı son derece mutluluk duyuyoruz. Türkiye, Balkanlar’daki istikrar ve barışa verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin sürekli bir şekilde güçlenmesi, ekonomik, teknolojik ve diğer alanlardaki gelişimi Bosna Hersek’i de son derece mutlu ve memnun ediyor. Güçlü Türkiye ile Batı Balkan da daha güvenli ve daha güçlüdür. Türkiye olmadan ne olacağı büyük bir soru işareti. Çünkü güçlü bir Türkiye olmadan Batı Balkan ülkeleri kesinlikle barış içerisinde yaşayamazdı.”

“AVRUPA BİRLİĞİ’NDE VE NATO’DA ER VEYA GEÇ BERABER OLACAĞIZ”

Antalya Diplomasi Forumu’na büyük bir destek veriyoruz çünkü burada Balkan ülkelerinin katkılarıyla bütün bölgenin barışına büyük bir destek sağlamaktadır. Tarih iki ülkemizi birleştiriyor ve bence de Avrupa Birliği’nde ortak bir geleceğimiz olacak. Avrupa Birliği’nde ve NATO’da er veya geç beraber olacağız. Bildiğiniz gibi Bosna Hersek, daha bir ay önce Avrupa Birliği aday statüsünü almıştır. Ve tabii ki bizim gitmek istediğimiz yol ortada. Biliyoruz kolay olmayacak, hızlı da olmayacak fakat bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti, Bosna Hersek’in NATO eylem planına girmesinde büyük bir destek sağlamıştır. Biz de NATO’ya girilmesinde adım adım geliyoruz. Biz de Türkiye’den desteğin devam etmesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti son derece önemli bir rolü oynamaktadır. Tabii ki burada hem yatırımlar hem de tarihi bağlar açısından ve şunu belirtmek istiyorum; Balkan ve Bosna Hersek kökenli insanlara bakıldığında Türkiye’de yaklaşık beş-altı milyon insan yaşamakta, bu çok büyük bir zenginliktir. Bu zenginliği asla ihmal etmememiz lazım. 2021 yılında Türkiye ikinci en büyük yatırımcısıydı Bosna Hersek’in. Tabii ki ekonomik iş birliği sağlamalıyız. Türkiye tarafından güçlü bir iyi niyet görüyoruz fakat bizim son derece zor bir siyasi yapımız var. Bu ekonomik ilişkileri güçleştiriyor.”

“SAYIN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN YÖNETİMİYLE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ BEKLİYORUZ”

Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim’de 100. doğum gününü kutlayacak. Dolayısıyla bu büyük bir tarih ve bunu tebrik ediyoruz. Gelecekte de büyük bir başarı diliyoruz. Güçlü ve sağlam bir Türkiye bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimiyle güçlü Türkiye’yi bekliyoruz.”

Çavuşoğlu, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, ABD ziyareti ile ilgili soru üzerine şunları söyledi:

“Çarşamba günü Sayın Blinken ile stratejik mekanizma toplantısının bakanlar düzeyinde ikinci toplantısını gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarımız önden Washington’a gittiler. Ve orada bugün ve yarın hazırlık toplantılarını gerçekleştirecekler. Biz de çarşamba günü hep beraber gündemimizde belirlediğimiz konuları değerlendireceğiz. Bunlardan bir tanesi de F-35 (F-16). Ama F-35’in (F-16) dışında da ikili düzeyde, bölgesel düzeyde değerlendireceğimiz konular var.

F-35 (F-16) ile ilgili askeri müzakereler tamamlandı. ABD Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’na gönderdi. Şimdi Dışişleri Bakanlığı, yani yönetim; Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla gayrı resmi bir şekilde Kongre’ye bildirimde bulundu. Her iki kanatta da Dış İlişkiler Komisyonu başkanları ve de en tecrübeli üye, dört kişiye bildiriliyor. Daha sonra buradan herhangi bir itiraz gelmezse bu süreç tamamlanıyor. Resmi bildirim oluyor. Resmi bildirimde biliyorsunuz, Amerika Kongresi’nin sürecini. Başkanın bu yöndeki talebini yüzde 51 ile reddetme olasılığı var. Bu olursa başkan tekrar gönderir. Bu sefer üçte iki çoğunlukla reddedilmesi gerekiyor. Yani Amerikan tarihinde de fazla görülmemiş bir uygulama.

Özellikle bir iki itiraz var ama; özellikle bir senatör, sürekli itirazını gündeme getiriyor. Biz sorunsuz bir şekilde geçmesini arzu ederiz. Her düzeyde, yönetimle; anlaşmalar sağlandı. Özellikle yönetimin; bunun sadece Türkiye için değil, NATO için de önemli olduğunu vurgulaması aynı şekilde önemlidir. Burada irade yönetimde. Yönetim, kararlı durursa herhangi bir sorun yaşanmaz. Ama daha önce de söyledik. Biz öyle şartlı, elimizi kolumu bağlayan bir şekilde herhangi bir ülkede ürün almak istemeyiz.  

Yunanistan’a F-35 (F-16) verilmesi konusu… Bizim de medyada okuduğumuz bir haber. Genel anlamda ABD’ye şunu söylüyoruz. Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde denge bozulmaya başladı. Amerika’nın bir denge politikası vardı. Kıbrıs’ta Türk kesimi ve Rum kesimi arasındaki denge de bozulmaya başladı. Amerika gibi bir müttefikin bu dengelere dikkat etmesi gerekiyor.”

Kaynak: anka