ESRA ALUS

CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, fiyat artışlarıyla ilgili zincir marketlere yöneltilen eleştirilere ilişkin, “10 ayda bine yakın inceleme geçirdik. Bakıyoruz, zincirler arasında o malın fiyatı her yerde aynı; 9,90 TL. Ben diyorum ki bu mal 9,90 değil, 9,49 olabilseydi her yerde olurdu zaten. Yani fiyat rekabeti bu şekilde çalışır. Malların fiyatı en düşükte eşitlenir. Tedarikçim fiyat artırmadan ben raf fiyatını artırmam. En çok kârı elde eden şirket bile cirosunun yüzde 1-2’si kadar ediyor” dedi.

Sabancı Holding ortaklığında kurulan CarrefourSA, su ürünleri ve balık perakendecisi olarak balık satışlarının ciro içindeki payını artırmayı amaçladıklarını duyurdu. CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve CarrefourSA Kategori Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer, düzenledikleri basın toplantısında, CarrefourSA’nın balık yatırımlarına ilişkin düzenin yanı sıra basın mensuplarının sorularına da yanıtladı.

Firmanın hedeflerini, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu anlattı. Kartallıoğlu, şunları söyledi:

"BU YILI 12 BİN TON BALIK SATIŞIYLA KAPATMAYI AMAÇLIYORUZ: Balık alanında yaptığımız yatırımlarla CarrefourSA, 2022’de bu alanda yüzde 120 büyüdü. Bugüne kadar yaptığımız 30 milyon TL'lik yatırım ve bu alandaki 400’den fazla uzman çalışanımızla ülkemizde kişi başı balık ürünleri tüketimini artırmaya odaklandık. Bu yılı 12 bin ton balık satışıyla kapatmayı amaçlıyoruz. 2023 ve sonrası için hedeflerimiz çok daha büyük.

CARREFOURSA KİŞİ BAŞI SU ÜRÜNLERİ TÜKETİMİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYOR: Bugüne kadar balık tüketimini artırmak amacıyla tedarik zincirinin genişletilmesinden satın alma hacminin artırılmasına, lojistik sisteminin yenilenmesinden balık reyonlarının değişimine ve bu reyonların bulunduğu mağaza sayısının artırılması gibi pek çok farklı yatırıma imza atan CarrefourSA’nın iki hedefi var. Türkiye’de kişi başı su ürünleri tüketimini çok daha yukarılara çıkarmak, 2023 ve sonrasında da Türkiye’nin en iddialı balık perakendecisi olmayı sürdürmek.

BALIK SATIŞLARININ CİRO İÇİNDEKİ PAYI ARTIYOR: 43 farklı ilde 850’den fazla mağaza ile yılda 160 milyon müşteriyi ağırlıyoruz. Özellikle su ürünleri ve balık konusunda sektörün lideri konumundayız. Balık satışlarımızın ciro içindeki payı artıyor.

2022 HEDEFİ 12 BİN TON BALIK SATIŞI: 2022 itibariyle balık satışı gerçekleştirilen market sayısını 405’e çıkardık. İzmir ve Antalya’da 2 yeni su ürünleri depomuzu açtık. Gebze’deki depomuzla birlikte toplam 3 su ürünleri depomuzdan müşterilerimize yıl boyunca doğru kalitede balığı doğru fiyata sunuyoruz. Bugüne kadar yaptığımız 30 milyon TL'lik yatırım ve bu alandaki 400 uzman çalışanımızın katkısıyla çok iyi bir sezon geçiyoruz. Geçtiğimiz yıla oranla bu alanda büyümemiz bu yıl yüzde 120’yi aştı. Balıkta 2022’yi 1 milyar TL ciro ve 12 bin ton satış ile kapamayı hedefliyoruz. Balık, bizim ‘Doğrusu’ anlayışımızın simge ürünlerinden bir tanesi.

KADIN BALIK USTALARININ SAYISI ARTIYOR: Cinsiyet eşitliği bizim için çok önemli. Balık alanında yaptığımız yatırımların en önemlilerinden biri de kadın balıkçılarımıza yaptığımız yatırım. Hayata geçirdiğimiz kadın ustalar programı kadınların farklı meslek alanlarında istihdam edilmelerini sağlıyoruz. Hedefimiz 3 yıl içinde CarrefourSA balık reyonlarını daha fazla kadın çalışana teslim etmek."

CarrefourSA Kategori Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer de balık satışlarının yaklaşık yüzde 70’inin üretim balıkları, yüzde 20’sinin av balıkları ve yüzde 10’nun işlenmiş ve marine ürünlerinden oluştuğu bilgisini paylaştı.

Murat Dinçer, “Balıkları kaynağından almaya özen gösteriyoruz. Özellikle çiftliklerde kontrollü üretimle sürdürülebilirlik kriterlerine önem veriyoruz. Av ve boy yasaklarına uyarak balıkçılarımızdan aldığımız balıkların lojistiğini en doğru şekilde planlıyor, müşteriye de en uygun fiyatla ulaştırmaya çalışıyoruz” dedi. 

Kartallıoğlu ve Dinçer, fiyat artışlarıyla ilgili olarak zincir marketlere yöneltilen eleştirilere de yanıt verdi.

Zincir marketlerin sanıldığı kadar yüksek kâr elde etmediğini, aksine fiyatların en düşük seviyede eşitlendiğini anlatın Kartallıoğlu, şunları söyledi:

“MALLARIN FİYATI EN DÜŞÜKTE EŞİTLENİR: 10 ayda bine yakın inceleme geçtik. Misal, bir firma ayçiçeği yağının fiyatını 50 kuruş indirdi. Müşteri, 50 kuruş indirim olan firmaya gidiyor. Buna bizim sessiz kalmamız düşünülebilir mi? Doğal olarak o fiyatlar her yerden aşağıya iner. Herkes profesyonel olmadığı için algılamıyor. Bakıyoruz, zincirler arasında o malın fiyatı her yerde aynı; 9,90 TL. Ben diyorum ki bu mal 9,90 değil, 9,49 olabilseydi her yerde olurdu zaten. Yani fiyat rekabeti bu şekilde çalışır. Malların fiyatı en düşükte eşitlenir. Serbest piyasa ekonomisinin güzelliği budur.

TEDARİKÇİM FİYAT ARTIRMADAN BEN RAF FİYATINI ARTIRMAM: Mesela bir rakip fiyatı artırabilir. Ama ben diyorum ki benim tedarikçim fiyat artırmadan ben raf fiyatını artırmam. Benim fiyat artırmamam demek, birilerinin ayağına zincir takıyorum demektir. Rakip firmanın alım maliyeti benim kadar iyi olmayabilir. O bu işten zarar edebiliyor olabilir. Fakat fiyat rekabeti öyle bir şey ki ben o malın fiyatını güncellemediğim sürece rakibim pahalı kalmaya ve müşteri kaybetmeye devam ediyor. Bu sektörün işte güzelliği, bu fiyat rekabeti.

EN ÇOK KÂRI ELDE EDEN ŞİRKET BİLE CİROSUNUN YÜZDE 1-2’Sİ KADAR EDİYOR: Perakende sektöründe nominal rekabete takılmayın, en çok kârı elde eden şirket bile bakın cirosunun yüzde kaçı kadar kâr ediyor? Yüzde 1-2 arasında gidip geliyor. Yani bu iş en dibinde yüzde 1 ila 2 kârlılık üretebiliyorsa cirosuna oranla işte en iyimiz odur. Yani yüzde 1-2. Herhangi bir sektöre bakın. Herhangi bir sektörde yani yüzde 1-2 ile dönen başka bir sektör var mıdır ben bilmiyorum.

Murat Dinçer de enerji fiyatlarındaki artışın bütün üretim proseslerini etkilediğini söyledi. Dinçer, şu bilgileri paylaştı:

“ARTIŞ DALGASI İLK ÖNCE TARIMSAL ÜRÜN REYONLARIMIZA YANSIYOR: Ürünlerde çok ciddi fiyat artışları yaşadığımız bir dönem geçirdik ve enerji fiyatlarındaki artış bütün üretim proseslerini etkiliyor. Yani ürün fiyatlarındaki artış dalgası ilk önce tarımsal ürünlerle reyonlarımıza yansıyor. Onun akabinde de sanayi ürünlerine doğru dönen bir fiyat artışı oluşuyor.

FİYAT ARTIŞINI ÇÖZEBİLMEK İÇİN BİRKAÇ TANE FARKLI ŞEY ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ: Örneğin meyve sebze gibi günlük olarak fiyatı değişen yani hem alış fiyatı değişen hem satış fiyatı değişen ürünlerden. Çok ciddi şekilde müşteri tarafından reyonlarımızda tabii karşılaştıkları bir durum. Açıkçası bunu çözebilmek için de birkaç tane farklı şey üzerinde çalışıyoruz. Yıllık uzun süreli anlaşmalar, kent tarımını destekleyen projeler ile lojistik masraflarını daha da düşürerek yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Artık bu aşamada maliyetlere sahip çıkabilmek adına gerçekten farklı şeyler üretmemiz gerekiyor.

BAZI ÜRÜNLERDE FİYAT ARTIŞLARINI MAALESEF REYONLARIMIZA YANSITIYORUZ: Bazı tarımsal kaynaklı ürünlerde çok ciddi fiyat artışlarıyla karşı karşıya kaldığımız oldu. Bunları da maalesef reyonlarımıza yansıtıyoruz. Fiyatları tedarikçiler tarafından yükseltilmeden satış fiyatlarını yükseltmeme politikasını çok katı şekilde uyguluyoruz. Mutlaka ve mutlaka müşterimize en uygun fiyatlı ürünleri ulaştırabilmek adına bu politikaya çok sımsıkı sahip çıkıyoruz.”

Kaynak: anka