DİLAN KUTLU 

Bursa Karacabey’de domates üreticisi Seçim Gezegen, aynı bölgede çeltik üretimi yapan Yücel Alp’in yasak olmasına karşın drone ile ilaçlama yaptığını, kullandığı ilaçlar nedeniyle domateslerinin kuruduğunu iddia etti. Gezegen, “Attıkları ilaçlar Avrupa’nın tamamında yasaklı ilaçlar. Benimle beraber burada 10-15 çiftçinin zararı 15 ila 25 milyon civarlarında” diye konuştu. Yücel Alp ise, domatesteki zararın ilaçtan değil hastalıktan kaynaklandığını savunarak, “Kimler bize ne şekilde iftira atıyorsa yasal olarak maddi manevi o kişilere döneceğim” dedi.

Karacabey Sazlıca köyünde domates üreticiliği yapan Seçim Gezegen, TİGEM arazilerinde çeltik üretimi yapan Yücel Alp isimli çiftçinin çeltik üretiminde kullandığı zirai ilaçlar nedeniyle domateslerinin zarar gördüğünü iddia etti. Çiftçi Gezegen, konuya ilişkin kaymakamlığa verdiği dilekçede de mağduriyetini dile getirdiğini ancak yetkililerin herhangi bir şey yapmadığını söyledi. 

"DOMATES İLAÇLARDAN DOLAYI ZOMBİ GİBİ OLDU"

Çiftçi Gezegen, ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:

"Bu bölgede çeltik ekimi yapan şahıs bölgemizde drone ile ilaçlama yapmaktadır. Drone ile yapılan ilaçlar havada 1 kilometre kadar sağlı sollu diğer arazilere yayılmış bulunmaktadır. Yapılan bu ilaçlama neticesinde Karacabey bölgesinde benim gibi 15 çiftçi mağdur durumda. Domates ilaçlardan dolayı zombi gibi oldu. Kendi ürünlerinde herhangi ot olmasın diye çok etkili ilaçlar kullanıyorlar. Ama bu ilaçlar aynı zamanda yeraltı sularına da karışıyor. Bölgemizde drone ile ilaçlama aynı zamanda yasak, yasak olmasına rağmen sabahın erken saatlerinde gelip buralarda bu ilaçlamaları gerçekleştiriyorlar.

"KAYMAKAMLIĞA BAŞVURDUK, 15 MİLYON CİVARINDA ZARARIMIZ VAR"

Şu anda TİGEM arazilerinin yanındayız. TİGEM arazileri, bizim Karacabey Belediyesi’nden kiralamış olduğumuz arazileriyle sınır. Çeltik, mısır ve domates üretimi aynı yerde olmuyor. Mağdur çiftçilerden bazıları bu arazileri TİGEM’den ihaleyle 5 bin 200 lira artı KDV’ye kiralamış durumda. Şu anda yasal olmayan ilaçlamayla bütün çiftçiler Karacabey’de mağdur. Tarım Bakanlığı’na, Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Çiftçinin yanında durmanızı, bu bölgede denetimler yapılmasını istiyoruz. Maalesef Gönen’de denetimsiz yapılan bu ilaçlamalar Gönen’de bu bölgeyi tamamen domates ve biber üretiminden vazgeçirdiler. Şu anda Türkiye’nin en değerli olan Karacabey Ovası’nda bizi de yok etmeye çalışıyorlar. Bizim 30 liraya mazot alıp 750 liraya gübre alıp ürettiğimiz domatesler şu anda sıfır lira ediyor. Attıkları ilaçlar Avrupa’nın tamamında yasaklı ilaçlar. Benimle beraber burada 10-15 çiftçinin zararı 15 ila 25 milyon civarlarında. Karacabey Kaymakamlığı’na, Tarım İlçe’ye ilgili kurumlara haber verdik, mahkemelere başvurduk. Fakat mahkemeler uzun sürdüğü için bu çeltik üretici şahıs bundan keyif bile alıyor."

Çeltik arazilerinin sulanması için Karacabey Simav Çayı’ndan sulama suyunun kullanıldığını belirten Seçim Gezegen, “Yapılan bu sulamayla maalesef birkaç yıl içerisinde bu derede su kalmaz. Balık zaten yok, canlı zaten yok. Kullanmış oldukları bu ilaçlar ekolojik dengeyi bozduğu için, bu su bütün pirinç tarlalarını dolaşıp yeraltı sularıyla buluşuyor. Bu yeraltı suları da bölgemize yer altından dağılıp ekolojik dengeyi bozuyor. Ekmiş olduğumuz ürünleri de maalesef ürünler su ilaçlı olduğu için öldürüyor. Bu su buhar olup tekrardan yeraltı sularına karışmaktadır" dedi. 

"BÖLGEDE VİRÜS HASTALIĞI VAR"

Çeltik arazisinin sahibi Yücel Alp ise kendisine yönelik iddialarla ilgili ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayarak, şöyle dedi:

“Ben direkt çeltik üreticisiyim. 3 bin 200 dönüme çeltik ektim. Üç yıldır burada ekiyorum, imalatını yapıyorum. Direkt üreticiye ulaşıyorum. Benim 40 küsur market zincirim var. Benden önce de burada 20 yıl çeltik ekildi. Bölgede bir virüs rahatsızlığı var. Biz çeltiğe ilaç atalı 15 gün oldu. Domatesteki hastalık yeni çıktı. Bölgesel bir sorun var. İlçe Tarım’dan bilirkişiden ‘domateslere keşif gönderin’ dedik. Biz keşif yaptırdık. İlaç kalıntısı bulunmadı domateslerde. Mildiyo, böcek virüsü diyorlar. Kimler bize ne şekilde iftira atıyorsa yasal olarak maddi manevi o kişilere döneceğim. Bahsi geçen kişilerin bütün ürünlerinden numune aldıracağım gerçek ortaya çıkmış olacak.”

Susurluk Nehri'nin suyunu da kullandığına dair iddialara ilişkin ise, “Dağlardan, barajlardan akan su boğazdaki denize akıyor. Bu su zaten boşa giden su. Ben suyu almasam bu su boşa gidiyor. Bundan bütün tarım ürünleri faydalanıyor. Bu çaydan sulama yapıp da birine su yetersizliği var mı?” dedi.

 

Kaynak: anka