Büro-İş Sendikası üyeleri, TBMM’de görüşmeleri süren 2023 yılı Bütçe Kanun Teklifi’ni ‘satılık’ yazan boş pazar arabaları ile protesto etti. Büro İş Sendikası Başkanı Alay Hamzaçebi, “Yandaş ve sermaye odaklı bu bütçeyi ve TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon rakamlarını protesto ediyoruz. Bir arabamız vardı. O da pazar arabası. Onu da artık dolduramıyoruz. Korkarız yarın bu arabalara da vergi alacaklar. Pazar arabalarımızı şimdiden satılığa çıkardık” dedi.

Birleşik Kamu -İş'e bağlı Büro İş Sendikası üyeleri; sendikanın Ankara'daki genel merkez binası önünde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri süren 2023 yılı Bütçe Kanun Teklifi’ni, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini ve hayat pahalılığını üzerinde ‘satılık’ yazan boş pazar arabaları ile protesto etti. “Araba YOGG, Ev YOGG, Para YOGG, Yandaşa Var, Memura YOGG, Hükümette Laf Çok, İcraat YOGG, Boş Vaatlere Karnımız TOGGG!” yazılı pankart açan sendika üyeleri, “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Zam zulüm sefalet nerede adalet”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları attı.

Sendika üyeleri adına açıklamayı okuyan Büro İş Sendikası Başkanı Alay Hamzaçebi, şunları söyledi:

“HÜKÜMET BİR YANDAN YAZLIK VE KIŞLIK SARAYLAR YAPARKEN ÖNÜMÜZDEKİ YIL 570 MİLYONLUK LOJMAN SATIŞI YAPACAK”

“2022 yılı bütçe büyüklüğü, 1 trilyon 750 milyar lira idi. Bu bütçede personel giderleri için toplam 494 milyar TL ödenek ayrılmıştı. Personel giderlerinin bütçeye oranı ise yüzde 28,22’ye isabet etmekteydi. Şimdi gelelim 2023 bütçesine; 2023 yılının bütçe büyüklüğü ise 4 trilyon 469 milyar lira. Bunun içerisinde personel giderleri için toplam 1 trilyon 102 milyar lira ödenek ayrılmış bulunmakta. 2023 bütçesinde personel giderinin bütçeye oranı ise yüzde 24,65. Personel sayısının artmasına rağmen 2023 bütçesinde kıyasla personel gideri bir önceki yıla göre yüzde 3,57 azaltılmış bulunmaktadır. Bu ne demek? Hükümet bizim payımızı alıp ranta, sermayeye, faizli lobiye aktarıyor demektir.

2023 bütçesinde kamu çalışanlarını ilgilendiren önemli kalemlerden birisi de lojman satışları. Hükümet bir yandan yazlık ve kışlık saraylar yaparken önümüzdeki yıl 570 milyonluk lojman satışı yapacak. Özellikle büyükşehirlerde barınma sorunu yaşayan memurun lojmanlarının satılması memuru daha da zor durumda bırakacaktır. Bir memurun aldığı maaş kadar hem kira ödemesi hem de konut kredisini aynı anda ödemesi mümkün değildir.

“HÜKÜMET ÖNCEKİ YILLARDA OLDUĞU GİBİ 2023 BÜTÇESİNDE DE MEMURA VE ÇALIŞANA REFAH DEĞİL SEFALET YAŞATACAKTIR”

2023 bütçesinde dikkat çeken bir başka kalem ise faiz giderleri. Faiz lobisine bir yılda ödenecek 566 milyar TL faiz gideri var. Bu faizin külfeti de dar gelirli ve emekçilerin sırtına yüklenecek. Parası olana kur garantisi veriliyor, çalışana geçim garantisi verilmiyor. 2023 bütçe kalemlerine baktığımızda aslan payını yine sermayenin, rantiyenin, faiz lobisinin aldığını, yandaş için hazırlanmış bütçesi olduğunu görüyoruz. Hükümet önceki yıllarda olduğu gibi 2023 bütçesinde de memura ve çalışana refah değil sefalet yaşatacaktır.

Yüksek enflasyon karşısında gıda, ulaşım, barınma, beslenme giderleri sürekli artarken memurun satın alma gücü 2023 yılında da azalmaya devam edecektir. Enflasyon rakamları dün açıklandı. TÜİK’e göre aylık 3,54 yıllık 85.51, ENAG’a göre ise aylık yüzde 7.18, yıllık yüzde 185.34. Burada bir hususa dikkatinizi çekmek istiyoruz. ENAG hep TÜİK’den önce enflasyon rakamlarını açıklıyor. Açıklanan bu rakamlar genelde ortalama olarak TÜİK’in iki katı. Hükümet yetkilileri ve yandaş siyasiler ENAG’ın rakamlarına itiraz ediyor. Buradan ENAG’ın enflasyon rakamlarının doğru olduğunu anlıyoruz. Zaten pazarda markette yaşadığımız gerçek enflasyon da bu. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in açıkladığı rakamların hem çarşı pazar ile hem de ENAG ile uyumlu olduğunu görülmektedir.

“TENCEREDE BOŞ PAZAR ARABALARI DA BOŞ. TÜİK’İN BU AYLIK GÖREVİ BİTTİ. EMEK HARİÇ HER ŞEYE ZAM GELDİ”

Memur ve emekli maaşlarına temmuzda yüzde 7 artış yapılırken temmuz –ekim döneminde TÜFE 10,85 oldu. Daha şimdiden fark yüzde 3,85 oldu. Tencerede boş pazar arabaları da boş. TÜİK’in bu aylık görevi bitti. Emek hariç her şeye zam geldi. Anlaşılan TÜİK, enflasyonu emeğe göre hesaplıyor. Bir başka açıklanan rakamda var Yurt İçi Üretici Fiyat endeksi. Kısaca (Yi-ÜFE) diyoruz.

Yi-ÜFE çok önemli. Çünkü yeniden değerleme oranının hesaplanmasında kullanılıyor. Bu oran ekim ayı itibariyle yüzde 123 olarak kesinleşti. 1984 yılından bu yana açıklanan en yüksek oran. Yılbaşından sonra pasaport, ehliyet, kimlik kartı, tapu ve mahkeme harçları, MTV gibi birçok harç ve vergiler ile cezaları etkileyecek. Eğer Cumhurbaşkanı azaltma yetkisini kullanmazsa bu saydığımız vergi ve harçlar yüzde 123 artarak son 39 yılın tarihi rekorunu kırmış olacak.

Sayın Maliye Bakanı tersten bakmak lazım diyor. Tersten bakalım. Babalar gibi kâğıt fabrikalarını sattılar şimdi A4 kağıdının 5’lik paket fiyatı 500 TL olmuş. Kendi kendine yeten bir ülkemizin tarımını hayvancılığını bitirdiler. 2 kilo yoğurt 38,5 TL; 1 kilo taze kaşar 110 TL, 1 kilo tereyağı 150, 1 kilo çay 80 TL, 1 kilo pirinç 25-30 arası, 1 kilo kuru fasulye 31, 1 kilo kırmızı mercimek 25, 1 kilo zeytin 50, 1 kilo süt 15, 30’lu çocuk bezi 200 lira…

“ESKİYE RAĞBET OLSA BİT PAZARINA NUR YAĞAR DİYORLARDI. ŞİMDİ AKP HÜKÜMETİ SAYESİNDE BİT PAZARLARINA NUR YAĞIYOR”

Önce üç çocuk yapın dediler. Şimdi beşe çıkardılar. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’e göre açlık sınırının 8 bin 223, yoksulluk sınırının 24 bin 515 TL olduğu bu pahalılıkta şimdi gel de çocuk yap ve bak. Çocuk bakmak da eskilerde kaldı. Sabahın saat 7’sinde bu sabah şahit olduğum bir olayı sizlere aktarmak istiyorum. 25 yaşlarında bir genç işe giderken büfeden tanesi 4,20 liradan iki adet 60 gramlık kek aldı. Toplam 8 ,40 TL’yi kredi kartıyla ödedi. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar diyorlardı. Şimdi AKP hükümeti sayesinde bit pazarlarına nur yağıyor. Hemen yanı başımızda Sıhhıye Pazarı yanında alternatif ikinci el pazarı kuruluyor. Ve genelde akşamları yoğun oluyor. İnsanlar karanlıkta çekinerek gidiyor. Eskiden para vardı, değeri vardı. Şimdi keki, ekmeği kredi kartıyla alıyoruz.

Buradan Sayın Maliye Bakanına sesleniyoruz. Bizde kamu çalışanları olarak maaşlarımızı TÜFE’ye göre değil tersten Yi-ÜFE’ye göre ödeyin diyoruz. Devlet alacağını gerçek enflasyona göre alıyor bizlere uydurulmuş enflasyona göre hem de altı ay sonra veriyor.

2023 bütçesi ile enflasyon rakamlarını birlikte değerlendirdiğimizde buradan şunu anlamaktayız. Cumhuriyet döneminden kalma milli fabrikaları satan, kapatan hükümet Türkiye’de üretimi bitirerek ülkeyi dışa bağımlı hale getirmiştir. Yüksek bedelli kamu ihaleleri ile yandaşlara akıtılan milyarlarca dolarlar ile hazinenin kasası boşaltılmıştır. Katma değerli ürün üretecek politikalar geliştiremeyen, milli geliri artıramayan hükümet, gözünü yoksulluk sınırının altında ücret alan memurun maaşına dikmiştir.

“EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNE ÇIKARILMALI, ENFLASYON FARKLARI AYLIK ÖDENMELİDİR”

Belli başlı taleplerimizi sizlerin aracılığıyla gündeme getirmek istiyoruz. Elektrik, doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler kamulaştırılmalı. Liyakatin, aklın ve bilimin esas alındığı planlı üretim ekonomisine geçilmeli, milli tarım, sanayi ve enerji politikaları oluşturulmalı. En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, enflasyon farkları aylık ödenmelidir. Düşük ücretliler için vergi dilimi matrahı artırılarak oran yüzde 10’da sabitlensin. Memur ve emeklisinin maaş zammı Yi-ÜFE’ye göre ödenmeli. 3600 Ek Gösterge başta kamuda görev yapan şefler olmak üzere bütün yüksek okul mezunlarına verilmeli. Ortaöğretim mezunlarının da ek göstergesi 2200 yapılmalı. Ek ödemeler emekli aylığına sayılsın. Tüm sözleşmeli çalışanlara kadro verilmeli, EYT yasası bir an önce çıkarılsın.

“KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN LOJMAN VE KREŞ YAPILSIN”

Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak içerisinde bulunan meslek branşları teknik hizmetler sınıfına, diğerleri de genel idare hizmetleri sınıfına geçirilerek ek göstergeden faydalandırılmalıdır. Büyükşehirlerde görev yapanlara büyükşehir farkı verilmeli, kira yardımı yapılmalıdır. Kamu çalışanları için lojman ve kreş yapılsın, lojmanı olmayanlara özellikle büyükşehirde yaşayanlara kira yardımı yapılsın.

Memurda; Para YOGG! Ev YOGG! Araba YOGG! Yandaşa Var, Memura YOGG ! Hükümette; Laf Çok, İcraat YOGG ! Boş Vaatlere Karnımız TOGGG!

Yandaş ve sermaye odaklı bu bütçeyi ve TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon rakamlarını protesto ediyoruz. Bir arabamız vardı. O da Pazar arabası. Onu da artık dolduramıyoruz. Korkarız yarın bu arabalara da vergi alacaklar. Pazar arabalarımızı şimdiden satılığa çıkardık.”

Kaynak: anka