RAMİZ KAAN OKTAR Sakarya’da yaşayan 43 yaşındaki Sevil T., çalıştığı işyerinin önünde, boşanmak üzere olduğu eşinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıdan şans eseri yara almadan kurtulan kadın, daha önce de sekiz kez şikayetçi olduğu İ.T.’nin sürekli serbest kaldığını belirterek, “Sesimin duyulması için ölmem mi gerekiyor” dedi. İddiaya göre; Sakarya'nın merkez ilçesi Adapazarı'nda yaşayan S.T., 12 yıldır tanıdığı ve 3 ay önce evlendiği İ.T.’ye, evliliğinin ilk günlerinden itibaren başlayan tartışmalar nedeniyle boşanmak istediğini söyledi. Duruma sinirlenen İ.T., hem Sevil T.’yi hem de ailesini ölümle tehdit etti. SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI Bunun üzerine Sevil T., Cumhuriyet Polis Merkezine giderek şikayetçi oldu. Sevil T., geçen pazartesi günü çalıştığı işyeri önünde silahlı saldırıya uğradı. Şirket aracı içindeyken ayrılmak istediği eşi İ.T.’nin saldırısına uğrayan ve yakınlarda bulunan jandarma karakoluna sığınan Sevil T.’nin bir ay önce de kardeşine silahlı saldırı düzenlendiği ve azmettirici olarak gözaltına alınan İ.T.’nin serbest bırakıldığı öğrenildi. “ÜÇ AYLILIK EVLİK BAŞTAN SONA HAKARET” Boşanmak üzere olduğu eşi İ.T.’den defalarca şikayetçi olduğunu ancak her seferinde serbest kaldığını belirten Sevil T., “Evliliğim 3 ay sürdü ve başından beri hakaret, psikolojik şiddet, tehdit, küfür gibi şeylerle karşı karşıya kaldık. Zaten en son Ramazan ayında bir olay yaşadım. Onda da ölümle tehdit edildim ve şikayetçi oldum. Şu an boşanma davası aşamasındayız. İlk şikayetimde karakolda ifade verip serbest kaldı. Daha sonra benim koruma kararım çıktı ama bunu ihlal etti. Tekrar gidip şikayetçi oldum, yine serbest kaldı ve çevremdeki şahıslara da hakaret ve tehdit mesajları attı. O şikayetlerden sonra da serbest kaldı” dedi. “9 EL ATEŞ ETTİ, SONRA YİNE SERBEST KALDI” İşyerinin önünde eve gitmek için bindiği araca 9 el ateş edilen ve saldırıdan şans eseri yara almadan kurtulan Sevil T., şunları anlattı: “En son erkek kardeşime silahlı saldırıda bulunuldu, yeğeni yaptı. Kendisi azmettirici olarak mahkemeye çıktı ama oradan da serbest kaldı. Bu süre zarfında da zaten tekrar tekrar hakaret ve tehditleri devam etti. Bundan üç gün önce işyerimden çıkarken arabayla silahlı saldırıda bulundu, ben tekrar gidip şikayetçi oldum. O gün kendisini bulamadılar, ertesi gün gidip teslim oldu. O gün içinde de serbest bırakıldı. Serbest bırakıldığı günün akşamında tekrar bana mesaj attı; ‘Bıraktığım yerden devam edeceğim’ diye. Bu konuyla ilgili olarak da şikayetçi oldum. “STRES YÜZÜNDEN ÇOCUĞUMU KAYBETTİM”” Benim sesimi duyurmam için ölmem mi gerekiyor? Daha farklı olaylar yapması mı gerekiyor? Kendimden ziyade çevremdeki insanları da tehdit ediyor. Yani kanuni olarak yapmam gereken her şeyi yaptım ama çok iyi sonuçlar alamadım. Bu boşanma davası sürecinde, 15 gün içerisinde yaşananlar sırasında düşük tehdidi olan bir hamilelik geçiriyordum ve stres, üzüntüden çocuğumu da kaybettim. Ben 43 yaşındayım ve bugüne kadar karakola gitmiş biri değildim ama bu olay yüzünden defalarca karakola gittim. Kimse ‘başıma gelmez’ demesin. Sessizde kalmasınlar, korkmasınlar. Ne kadar sessiz kalınırsa tehdit, hakaret ve şiddette o kadar boyut artıyor.”