Bingöl'ün Genç ilçesi Murat Nehri'nde bir canı kurtarmak isterken girdaba düşüp hayatını Aydın Tutkal'ın ardından GİBS-DER yönetimi tarafından “Genç Murat Nehir Yatağı Bozulmasın, Kum Ocakları Kapatılsın, Canlar Ölmesin” kitlesel basın açıklaması düzenlendi.BİNGÖL (İGFA) - Bingöl'de Murat Nehri’nden gelişi güzel kum alınması sonucu 24 Temmuz Pazar günü Genç İçin Bir Saat Derneği üyesi Aktivist Aydın Tutkal, bir canı kurtarmak için nehre atlamış, ancak nehirden alınan kum sonucu oluşan girdapta kaybolmuştu. Yaşanan durumun ardından gözler ilçedeki kum ocaklarına çevrilirken, Genç İçin Bir Saat Derneği konuya dikkat çekme adına Genç Kent Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması düzenledi.  

Düzenlenen basın açıklamasına, STK, siyasi parti üyeleri ve vatandaşların katıldı. Dernek Başkanı Anıl Korkut’un okuduğu açıklamada Murat Nehri’nde ölümlerin sıradanlaşmaması adına sürekli bu konunun takipçi olacaklarını ifade edip şunları söyledi: “Genç İçin Bir Saat Derneği Üyemiz Aydın Tutkal, olmak üzere bu güne kadar Murat Nehrinde boğularak vefat eden kardeşlerimize Allah rahmet sevenlerine de sabırlar diliyoruz. 

Yaz mevsiminde aileler Murat Nehri kenarında piknik yapıp mutlu şekilde zaman geçirmekte sıcak yaz günlerinde serinlemek için suya girmekteydi. Ama maalesef kum ocaklarının yapmış olduğu tahribat oluşturduğu çukurlar nehrin doğal akışını değiştirip Murat Nehrini bir ölüm nehri haline getirmiştir. 

En son nehirde boğulmak üzere olan bir kız çocuğunu kurtarmak için nehre giren ve kurtaran kardeşimiz Aydın Tutkal kumların alınması sebebiyle oluşan girdaba kapılarak gözden kaybolmuş, altıncı günün sonunda ilk girdiği yerde yakınları tarafından su yüzeyine çıkan cansız bedeni bulunmuştur. 

Kum ocaklarının bir ihtiyaç olduğunu ancak bu ihtiyaç karşılanırken, ilgililerin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini belirtmek istiyoruz. Kum ocakları, inşaat maliyetleri, istihdam gibi konular kapsamında elbette ki bir ihtiyaçtır. Tepkimiz ocaklara değil, ocakların konumlandığı yerlere ve bu ocakların denetlenmemesinedir. Bunların yanında ilçenin girişindeki sağlı sollu ocaklar, hem görüntü, hem gürültü, hem de çevre kirliliğine sebebiyet vermektedir. Ocak alanlarında yapılması ve alınması gereken güvenlik önlemleri mevzuatta belirtilmiş. Yönetmelikteki gibi, kum alınan bölgeler çevrelenir, işlem bittiğinde nehir yatağı üzeri dolgu yapılarak tekrar eski haline getirilir. Ancak denetleme mekanizması işlemediği için her önüne gelen nehirden gelişi güzel kum almakta ve nehrin adeta ölüm tarlasına dönmesine sebebiyet vermektedir. Yetkililerden kum ocaklarını mevcut alanlardan kaldırarak, şehir dışında, mevzuata uygun alanlara taşıması konusunda gerekli çalışmaları yapmalarını bekliyoruz. 

Baraj, nehir, dere ve göller bakımından zengin olan ilimizde bir dalgıç arama kurtarma ekibinin olmaması utanç verici bir durumdur ve hepimizin ayıbıdır. Eğer zamanında gereken müdahaleler, denetimler ve güvenlik önlemleri olsaydı arkadaşımız ve yitirdiğimiz onlarca canımız şimdi hayata olabilirdi. "dedi. 

Karaarslan: “Murat Nehrinde tahribat 90’lı yıllardan sonra başladı” 

Ziraat Mühendisi Cuma Karaaslan, “ Murat Nehri 90’lı yıllarda dünyanın en temiz 5’inci nehriydi. 90’lı yıllardan sonra kirlilik tahribat başladı. Kum ocaklarının kurulmasıyla ölüm oranları yükselmeye başladı. Murat nehri bir nimettir, su bir nimettir medeniyeti oluşturur. Son Kocaeli depreminden sonra çıkan yasada Deprem tebliğine göre kum yerine kırma taş ile yapıların yapılması için yasasa çıkmıştı. Ancak kim uyguluyor, uygulamıyor bilmiyoruz. Umarız ki hep birlikle bir olup murat nehrinin eski saadetine kavuşması için yetkililer gerekli adımlar atarlar. Umarım kum yerine kırma taşlara dönerler. Umarım bu son kayıp olur Murat, milli park olur, su turizmine kazandırılır. Yanı başımızdaki bu nimeti ölümlerle değil gelirle taçlandıracağız.” 

Kaynak: igf