İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Ankara’da düzenlenen ‘Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı’nda; “Son güncel veri itibariyle 2022 yılında kadın cinayeti sayısı 260’tır ve 2014 yılından beri şu ana kadar en düşük seviyesindedir. Bu azalışı nüfusun yaklaşık yüzde 9,4 artmışken elde ettik. Ortalama Türkiye’de 2 bin civarında cinayet oluyor. Bunun 1500, 1550’si erkek cinayetleri yani erkeğin ölümü, yaklaşık 375, 450 bandında kadınlara karşı işlenen cinayet…” açıklamasını yaptı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ev sahipliğinde bugün Ankara’daki bir otelde ‘Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı’ düzenlendi. Toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı. Bakan Soylu, toplantıda şunları söyledi:

“SİYASET ALANINA SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞAN BİR ANLAYIŞ İLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZU SÖYLEMELİYİM”

“Karşımızda küresel bir sorun var. Biz bunu uzun yıllardır kendimize ait bir sorun olarak gördük. Bugün de bunu dar alanlarda tartışan hatta siyaset alanına sıkıştırmaya çalışan bir anlayış işle karşı karşıya olduğumuzu söylemeliyim. Oysa mesele öyle değil. Elbette ki ülkelere ait farklılıklar vardır; bizde töre cinayetleri vardı. Bu alanda çok önemli sonuçlar alındı. Erkekten kadına yönelik şiddet tüm dünyada var ve bu da bizi rahatlatmıyor. Bilakis sorunun ciddiyetini ne kadar önemli bir sorun olduğunu ifade etmektedir.

“SON GÜNCEL VERİ İTİBARİYLE 2022 YILINDA KADIN CİNAYETİ SAYISI 260’TIR”

Temel strateji olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelemizi üç sahada organize ettik. Birincisi, şiddetin oluşma sahasıdır; burada da önleyiciliği hedefliyoruz. Hem şiddetin oluşmasının önlenmesi hem de oluştuğu anda zarara dönüşmesinin önlenmesi yani olay anında müdahale edebilmeyi hedefliyoruz. Cinayete giden sürecin ön aşamalarının olduğunu hepimiz yaşıyoruz. Son güncel veri itibariyle 2022 yılında kadın cinayeti sayısı 260’tır ve 2014 yılından beri şu ana kadar en düşük seviyesindedir. Bu azalışı nüfusun yaklaşık yüzde 9,4 artmışken elde ettik. Burada şöyle tartışmalar var: ortalama Türkiye’de 2 bin civarında cinayet oluyor. Bunun 1500, 1550’si erkek cinayetleri yani erkeğin ölümü, yaklaşık 375, 450 bandında da -çok uzun yıllardır aynı şekilde gidiyor- kadınlara karşı işlenen cinayet… Kadına karşı işlenen cinayetine ilişkin 6284’ün kendi çerçevesinde oluşturduğu bir bölüm var. Burada özellikle her ay bakanlık sözcülerimizin aylık olarak yaptığı açıklamalarla yansıtmaya çalışıyoruz. Şöyle bir suçlama ile karşı karşıyayız, siz bu cinayetleri kapatıyorsunuz ve bu cinayetlerin aslında 6284 olan kısmını tamamı ile yansıtmıyorsunuz… Burada bir haksızlık ile karşı karşıya kaldığımızı söylemek isterim.

“EN GENİŞ TOLERANS İLE BU SÜRECİ YÜRÜTTÜĞÜMÜZÜ BURADA HEPİNİZE SÖYLEMEK İSTERİM”

Hem Aile Bakanımız hem Adalet Bakanımız hem Diyanet İşleri Başkanımız biz hangi meseleye hangi ölçekte karşı karşıya kaldığımızı anlamak zorundayız. Eğer biz rakamlarla ilgili bir yanıltma ortaya koyar isek esas itibariyle hem kendimize haksızlık etmiş oluruz hem sahadaki mücadelemize haksızlık etmiş oluruz, hem de bu meselenin karşı karşıya kaldığı süreci tam anlamamış oluruz. Onun için burada birlikte çalıştığım arkadaşlarım ile geçen yıl dahi tüm kadın cinayetleri üzerinden -ki 12’inci ay rakamımızda ciddi yükseliş vardı- tekrar bir değerlendirme yapıp nasıl bir olay ile karşı karşıya kaldığımızın tekrar arkadaşlarımıza arz edip, 6284’e girer mi girmez mi diye bir değerlendirme ile en geniş tolerans ile bu süreci yürüttüğümüzü burada hepinize söylemek isterim.”

 

Kaynak: anka