Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Kurucular Kurulu üyesi Metin Gürcan’ın ‘siyasi casusluk’ suçlamasıyla gözaltına alınmasıyla ilgili olarak, "Metin Bey de partimizde dış politika ve dış güvenlik meselelerini en keskin bir şekilde, en sivri dille eleştiren arkadaşlarımızdan bir tanesi. Bu şekilde de tabii ister istemez bazılarının rahatını, huzurunu kaçırıyordu" dedi. Ali Babacan, partisinin ‘Kadın İçin Adalet Eylem Planı’nı açıklamak üzere İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuştu. Babacan, buradaki açıklamalarının ardından basın mensuplarının Metin Gürcan’ın gözaltına alınmasıyla ilgili sorularını yanıtladı. "KAVALA DURUŞMASI İLE AYNI GÜNE DENK GELMESİ AKLA BİN TÜRLÜ SORU GETİRİYOR" Babacan, "Gözaltındaki Metin Gürcan’la ilgili süreç ne aşamada" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Dosyanın detaylarına vakıf olmak için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Çünkü konuyu bilmiyoruz. İddialar nedir? Dosyada ne vardır, ne yoktur. Gizli soruşturmayla bugüne kadar gelmiş. Tabii 2020’den bu yana gelen bir süreç. Bugün de Kavala duruşması var biliyorsunuz. Yani zamanlamasıyla ilgili de akla bin türlü soru geliyor. Yani ‘niye bugün’ diye. Bütün bu şüpheler açıklığa kavuşturulması gereken hususlar." Babacan, operasyonun devamındaki yeni gözaltılarla ilgili soruya da "Tam sayıyı bilmiyoruz ama belli sayıda vatandaşımızla alakalı bir süreç işliyor şu anda. Onu öyle anlıyoruz biz de. Yani hukukçularımızdan, sahadan aldığımız bilgi bu yönde" diyerek yanıt verdi. "ARKASINDA SİYASİ MOTİVASYON VARSA BU TÜR GİRİŞİMLER DEVA KADROLARINI ASLA YILDIRAMAZ" Ali Babacan, Metin Gürcan'ın Süleymaniye’de Türk karargahını basan ABD’li askerlere bir çay partisi verdiği yönündeki iddialar ile ilgili soru üzerine de şunları söyledi: "Türkiye’de geleneksel olarak muhalefet, dış politika ve dış güvenlik konularında muhalefet yapmazdı. Hükümet ne derse muhalefet en hafifinden sessiz kalırdı. Bizimle beraber bu gelenek değişti. Hükümetin dış politikadaki, dış güvenlik konularındaki hatalarını açık açık, ön alıcı bir şekilde işaret ediyoruz. Bu ülkenin geri dönülemez yollara girmemesi, içinden çıkılmaz sorunların içine yuvarlanmaması için gayret ediyoruz. Metin Bey de partimizde dış politika ve dış güvenlik meselelerini en keskin bir şekilde, en sivri dille eleştiren arkadaşlarımızdan bir tanesi. Çok sayıda televizyon yayınına çıkıyordu, raporlar yazıyordu, köşe yazıları yazıyordu. Bu şekilde de tabii ister istemez bazılarının rahatını, huzurunu kaçırıyordu. Tabii şu da önemli; bu dönem, DEVA Partisi’nin her geçen gün güçlendiği, her geçen gün etkisinin arttığı bir dönem. Tüm Türkiye’de adından artık en çok söz edilen, en çok takip edilen siyasi partilerden birisi oldu DEVA Partisi. Biz, Metin Bey’e her türlü siyasi desteği vereceğiz. Ancak sürecin de hukuki çerçevede kalmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Eğer bunun arkasında bir siyasi motivasyon varsa, pek çok davada olduğu gibi hükümetin bir dahli varsa, şunu da açık açık ben tekrar ifade edeyim. Biz ilk kurulduğumuzdan bu yana bu işe gönül vermiş, bu iş için her türlü riski göze almış bir kadro olarak yola çıktık. Eğer arkasında bir siyasi gerekçe varsa, siyasi motivasyon varsa bu tür girişimler DEVA kadrolarını asla yıldıramaz, DEVA kadrolarını asla yolundan alıkoyamaz. Bu çabalar beyhudedir. Biz aynı zamanda hukuka çok saygılı bir partiyiz. Hukukun üstünlüğünü çok önemseyen bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla meselenin sadece ve sadece hukuk çerçevesinde gidip gitmediğinin de yakın takipçisi olacağız."