MEHMET REBİİ ÖZDEMİR Avukat Hüseyin Cimşit, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, 1999’dan bugüne tüm belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri başta olmak üzere tüm ilgililer hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda; “Bu felaket ne doğanın işi ne Allah’ın takdiridir. Bu tamamen bu çürük binaları yapan, bunların yapılmasına izin veren, bunlara göz yuman ve bunları denetlemeyenlerin sorumluluğudur” denildi. Cimşit, ayrıca; “Ne oldu? Kimse sorumlu değil. Nasıl sorumlu değilsiniz? Nasıl oluyor? ‘Allah affetsin’ deyince suç yok olmaz” açıklamasını yaptı. Samsun Barosu avukatlarından Hüseyin Cimşit, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu; 1999 ve 2023 arasındaki Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Adana, Malatya, Kilis, Şanlıurfa ve Osmaniye Belediye Başkanları ve belediye meclis üyeleri; depremlerde yıkılan binaların proje yapıcıları, yapı denetim firmalarının yetkilileri ve denetim mühendisleri, yüklenici ve fenni mesul şantiye şefleri hakkında suç duyurusunda bulundu. “BU FELAKET NE DOĞANIN İŞİ, NE ALLAH’IN TAKDİRİDİR” Cimşit’in suç duyurusunda şikâyet edilenlerin; “Görevi ihmal ve kötüye kullanma sonucu insanların ölümüne sebep oldukları, binlerce binanın yıkılmasına neden oldukları, ülke ekonomisini dar boğaza soktukları” iddia edildi. Dilekçede, şu ifadeler kullanıldı: “Ülkemizde 6 Şubat tarihinde meydana gelen afet nedeniyle yaşanan can kayıplarından ve yaralanmalardan tespit ettiğimiz ve tespit edilecek tüm kişiler suçun failidir. Olay son derece açık olduğu, bazı binalar dimdik ayakta iken, hemen yanı başındakiler oyun kâğıdı gibi çöktüğü ve altında binlerce insan hayatını kaybettiği, yaralandığı ve hala göçük altında kaldığı için bu felaket ne doğanın işi ne Allah’ın takdiridir. Bu tamamen bu çürük binaları yapan, bunların yapılmasına izin veren, bunlara göz yuman ve bunları denetlemeyenlerin sorumluluğudur.” Tüm şüpheliler yönünden yapılacak soruşturma neticesinde TCK m. 22/3 atfıyla m. 85/2 uyarınca iddianame düzenlenerek kamu davası açılmasına; şüphelilerin alabileceği ceza miktarı düşünüldüğünde kaçma şüphesi oluşabileceğinden haklarında CMK gereğince uygun adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verilmesini talep ederim.” Cimşit, dilekçesinde ayrıca; yıkılan her binadan en az 8-10 numune alınmasını, numune alınmayan enkazların kaldırılmasının durdurulmasına karar verilmesini talep etti. "ALLAH AFFETSİN DEYİNCE SUÇ YOK OLMAZ" Cimşit, yaptığı suç duyurusu ile ilgili şunları söyledi: “6 Şubat Pazartesi günü bütün ülkemiz acı haberle uyandı. Peş peşe iki büyük deprem oldu. Bu depremin burada olacağını ve yakın zamanda olacağını yaklaşık bir yıldır bütün bilim adamları, ilgililer anlattılar. Medyada anlattılar, her yerde anlattılar. Kimse dinlemedi. Sonuç ne oldu, 40 binin üzerinde insan hayatını kaybetti, binlerce konut yıkıldı, hava alanı, yollar hepsi tahrip oldu. Peki, bunlar nasıl müjdelendi? Size aşığız, sizin sorunlarınızı çözdük. Bak nasıl çözdük, imar barışlarıyla çözdük, aldık parayı ama binalarınızı denetlemedik. Aldık vergileri, ama binalarınızı kuvvetlendirmedik. Aldık paraları hiçbir şey yapmadık. Peki ne oldu, kimse sorumlu değil. Nasıl sorumlu değilsiniz? Nasıl oluyor? ‘Allah affetsin’ deyince suç yok olmaz. Birisi bu suç duyurusunda bulunacak. Vergi veriyor muyum, veriyorum. Deprem vergisi veriyor muyum, veriyorum. Bu vergiler nereye gidiyor? Bütçeye gidiyor, bunu kim harcıyor hükümet harcıyor. Emri kim veriyor, yapın ya da yapmayın hükümetin başındakiler veriyor. Peki, nasıl oluyor da sorumlu olmuyorlar? Böyle bir şey var mı, hangi hukukta var? Hiçbir yerde yok. Adalet yoksa vatan da yok olur. Avukat adaleti arayan insandır. Adaleti arıyoruz, aramazsanız kubbe çöker, hep beraber yok oluruz.”