YUSUF KILIÇ Kuşadası Eğitim ve Dayanışma Kampı’na katılan lise öğrencilerine Atatürk Türkiye’si anlatıldı. Kampa katılan gençler, “Bizler, yani Z kuşağı olarak gündemden düşmeyen gençler, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkmasında büyük pay sahibi olacağız” dedi. Kuşadası Eğitim ve Dayanışma Kampı’na bu yıl, 2020 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Emre Meşeci’nin adı verildi. Liseli gençlerin gelişimlerinin desteklenmesi ve dayanışma ruhunun gelişmesi için düzenlenen etkinliklere Ekodost ve Çağdaş Drama Derneği üyeleri de katıldı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ise deneyimlerini gençlerle paylaştı. İletişim uzmanı Burcu Çalhan’ın doğru iletişim yöntemlerini aktardığı eğitim programında, vergi uzmanı Ozan Bingöl ise vergiler konusunda gençlerle sohbet etti. CHP Genel Başkan Özel Danışmanı Recep Cengiz ise “Sen de Mustafa Kemal Olabilirsin” başlıklı bir sunum yaptı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi Onursal Başkanı Ali Peri, eğitim ve dayanışma kampı boyunca gençlik ve gençliğin mücadelesini çeşitli etkinliklerle aktarırken, Sağlıklı beslenme ile ilgili diyetisyen Gizem Yürükçü, Köy Enstitüleri ile ilgili ise İbrahim İncesu detaylı bilgiler verdi. Ayrıca, kampta düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüller verilirken, Halkçı Liseliler Genel Başkanı Yusuf Ali Yılmaz, şunları söyledi: “Eğlenceli ve bir o kadar da dayanışma içinde bir kamp dönemi geçirdik. 2020 yılında hayatını kaybeden Emre Meşeci’nin adını verdiğimiz kampımız, Türkiye’nin aydınlık geleceğine atılan büyük bir adım olarak tarihte yerini alacaktır. Bizler yani Z kuşağı olarak gündemden düşmeyen gençler, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkmasında büyük pay sahibi olacağız.” TMMOB Makina Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi Onursal Başkanı Ali Peri, düzenlenen kampta liselilere Atatürk Türkiye’sinin anlatıldığını belirterek, şöyle konuştu: "Kamp, deyin hâlâ daha kalbim atıyor. Niye atılıyor diye sorulunca, Genç Aydınlar Grubu var, üniversitede 250 kadar öğrenci Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen, 86 Üniversitesi’nden gelen öğrenci grubu var. Aynı şekilde de hemen hemen tüm illerinden gelen Halkçı Liseliler grubu var. 300 küsur da onlar vardı. Öğrenciler ayrı ayrı zamanlarda birer haftalık kamp olarak değerlendirdik. Kampın tek konusu vardı. Kampa öncülük eden sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, gençlerin yetişmesi için emek veren Kılıçdaroğlu ile birlikte danışmanı Dr. Recep Cengiz’e, kampın sponsorluğunu yapan Aydın ve Kuşadası Belediye başkanlarına ve personellerine teşekkür ediyorum. Kampımız her ne kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde yapılsa da kesinlikle CHP’nin ne bir bayrağı ne amblemi ne de ismi geçti. Sadece ve sadece Mustafa Kemal Atatürk işlendi." Kamp boyunca gençlere 1980 öncesi yaşadıklarından kesitler anlattığını ve o dönemin siyasilerinin gençliği farklı kamplara ayırarak farklı şeyler öğrettiklerini aktardığını ifade eden Peri, sözlerini şöyle sürdürdü: "1980 öncesi kuşağı bizim kimimizi Maocu, kimimizi Leninci, kimimizi Hitlerci yaptılar. Halbuki o kuşağın önder olarak kabul edilen Che Guevara öldüğünde çantasından Atatürk’ün Nutuk kitabı çıktı. Che Guevara onu almış, bizi ise o zamanki siyasiler farklı kamplara ayırarak farklı şeyler öğrettiler. Bunun bilincinde olarak biz yeni yetişen gençlere tek lider, tek önder Mustafa Kemal Atatürk dedik. Kaldı ki bilmeyen varsa bir kez daha söyleyeyim 2000 Milenyum yılında dünya Mustafa Kemal Atatürk’ü asrın lideri olarak ilan etti. Ne hikmetse bizde hala Atatürk ile ilgili olumsuz şeyler arıyorlar, bulamıyorlar ama çamur atıyorlar.” Kampa katılan öğrencilerin hem eğlendiklerini hem de Atatürk Türkiye’sini öğrendiklerini sözlerine ekleyen Ali Peri, şunları söyledi: "Kampa katılan gençler disiplini bırakmadan rahat eğlendiler. Her konuda eğitmen olarak gelen arkadaşlarımız istedikleri konularda gençlere bilgi aktarımında bulundular. Gençlere güzel güzel bilgiler aktarıldı. Gençlerin kaynaşması sağlandı. Türkiye’nin yeniden imarı, Atatürk dönemindeki verilen mücadeleden daha zor olmadığı anlatıldı. Şu anki sıkıntının içinden çıkmak çok kolay değil ama çok da çözülmeyecek kadar da zor değil. Yeter ki gençlik azimli olsun, yeter ki gençlik Atatürk ilkelerinde, Atatürk’ün yolunda gitsinler diyoruz. Gençlerin gözünde gördüğümüz umut, Atatürk’ün ‘Gelecek sizindir, sizin eseriniz olacak. Geleceği size emanet ediyorum’ dediği kadar var. Yeni yetişen nesil adı Z kuşağı olsun ya da adı ne olursa olsun çok güzel bir nesil geliyor. Umutlu gençlik geliyor. Atatürk’e inanmış, Türkiye’nin özgürlüğü, bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü için bir gençlik geliyor. Ülkeyi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmak isteyen bir gençlik geliyor. Hırsızlığa, arsızlığa, uğursuzluğa karşı mücadele eden bir gençlik geliyor. Onun için gelecekten hepimiz umutluyuz, umutlu olmamız gerekiyor.”