Ankara’da 7 avukat topluluğu, ölüm orucunun 278. gününde olan Sibel Balaç’a ilişkin, “Adli Tıp Kurumu tarafından Sibel Balaç hakkında bir an önce infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlanmalı ve savcılık tarafından infaz erteleme kararı verilmelidir” açıklamasını yaptı.

Adalet için Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube, Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, İnsan hakları Derneği (İHD) Ankara Şube, Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube ve Toplumsal Hukuk olmak üzere 7 avukat topluluğu, bugün ölüm orucunun 278. gününde olan Sibel Balaç için basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:

“Yaklaşık 4 yıldır Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan öğretmen Sibel Balaç, başta Adil Yargılanma Hakkı olmak üzere hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi, infaz yakmalara ve keyfi disiplin cezalarına son verilmesi, hasta tutuklu/hükümlülerin serbest bırakılması talepleriyle 19 Aralık 2021 tarihinde ölüm orucuna başlamıştır.

“BU SÜREÇTE 47 KİLO KAYBETMİŞTİR”

Bugün itibariyle ölüm orucunun 278. gününde olan Sibel BALAÇ bu süreçte 47 kilo kaybetmiştir, ağız içinde ve ellerinde yaralar bulunmaktadır, ayaklarında ve bacaklarında hissizlik vardır, yürüyememektedir, sinir uçlarındaki tahribat nedeniyle yoğun ağrıları bulunmaktadır.

“BALAÇ 16 GÜNDÜR AYNI HASTANENİN MEVKİ EK BİNASININ ‘MAHKÛM KOĞUŞU’ DENİLEN KISMINDA TUTULMAKTADIR”

Sibel Balaç'ın ölüm orucunun ilerleyen günlerinde olması nedeniyle sağlığının hapishanede kalamayacak kadar bozulması üzerine İnfaz Kanunu’nun 16. maddesine göre infazının ertelenmesi talebinde bulunulmuştur. Bu talep üzerine Sibel Balaç, infaz erteleme kararına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunun alınması için 7 Eylül 2022 tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Bayezit Eğitim Araştırma Hastanesi’ne götürülmüştür. Sibel Balaç 16 gündür aynı hastanenin Mevki ek binasının ‘Mahkûm Koğuşu’ denilen kısmında tutulmaktadır.

“BURADA TUTULDUĞU İLK HAFTA ÇOK HIZLI BİR BİÇİMDE 3 KİLO KAYBETMİŞTİR”

Balaç burada tutulduğu ilk hafta çok hızlı bir biçimde 3 kilo kaybetmiştir. Tutulduğu mahkûm koğuşu zeminin altındadır ve havalandırma sistemi olmayan havasız bir alandır.  Yoğun şekilde tuvalet ve yemek kokmaktadır. Mahkûm koğuşu statüsünde bulunduğu için temizlik malzemeleri içeriye verilmediğinden pislik içerisindedir. Öyle ki avukat görüşüne giden meslektaşlarımız ziyarette bulundukları süre zarfında bu koşullara tahammül etmekte zorluk çektiklerini belirtmektedirler. Ankara’da kullanılabilir durumda bulunan tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki ek binasındaki mahkûm koğuşuna her gün onlarca hasta tutuklu/hükümlü gelmekte, maskesiz biçimde burada bulunan nezarethanede tutulmaktadırlar. Bu koşullar sağlıklı bir insanı dahi hasta edebilecek koşullarken ölüm orucunda dokuz ayı geride bırakmış Sibel Balaç’ın sağlık durumunu ciddi bir tehlikeye atmaktadır. Ankara'nın tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki Hastanesi mahkûm koğuşunun bu durumu hasta tutuklu/ hükümlülerin hapishanelerde tedavi olmasının mümkün olmadığını bizler açısından bir kez daha gözler önüne sermektedir.

“ADLÎ TIP KURUMU RAPORUNU HAZIRLAMAMIŞTIR”

Sibel Balaç hakkında 16 Eylül Günü Sağlık Kurulu tarafından bir karar verilmiş, bu karar avukatlarına gösterilmemiştir. 19 Eylül günü Sibel Balaç'ın sağlık dosyasının İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği bilgisi verilmiştir. Ancak günler geçmesine rağmen Adlî Tıp Kurumu raporunu hazırlamamıştır.

“İNFAZ ERTELEME KARARI VERİLMELİDİR”

Sibel Balaç’ın sağlık durumunun geldiği aşama, tutulduğu koşulların yarattığı etkiler ile birleştiğinde her günün kritik önemde olduğu açıktır. Bu sebeple Adli Tıp Kurumu tarafından Sibel Balaç hakkında bir an önce infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlanmalı ve savcılık tarafından İnfaz erteleme kararı verilmelidir.”

Kaynak: anka