TBMM Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk, faciaya yol açtığı düşünülen pervane arızasına ilişkin "Kelepçe arızası olarak ifade edilen durum muhtemelen pervane arızası olmayıp pervane vantüp (esnek hava borusu) bağlantısı ya da iki vantüpün bağlantısı için kullanılan basit bir malzemedir. Bu malzemenin temininden kaynaklanan sorun aynı vardiya içinde kısa bir süre içinde giderilebilir” dedi.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde meydana gelen ve 42 madenci yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan faciaya ilişkin TBMM’de kurulan Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu bugün toplandı. Komisyonda bugün Maden Mühendisleri Odası, Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve İmbat Madencilik Enerji Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin yetkilileri sunum yapıyor.

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel’in ardından Maden Mühendisleri Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk sunum yaptı. Öztürk, Amasra’daki kazanın nedenlerine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Kesin olmamakla birlikte, eldeki veriler incelendiğinde grizu patlamasının 2. kartiye, -320 kalın damar baş tabanyolu içinde olduğu değerlendirilmektedir. İlk patlamayı müteakip oluştuğu düşünülen toz ya da gaz patlama ve/veya patlamalarının ise 1. patlamanın etki alanı içinde kalan hazırlık ve üretim panolarında ya da bunların bağlantı yollarında olduğu varsayılmaktadır. -300 ve -350 Kat lağımlarında bulunan su barajları, alev topunun sönümlenmesi ve patlamanın daha geniş alanlara yayılmasını önlemek açısından önemli rol oynamıştır. Taş tozu uygulamasının rekup lağımlar ve kömür içindeki yollardaki yetersizliği ise muhtemel kömür tozu patlaması oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir. Havalandırılmayan bacalarda birikmiş olan metan gazı da muhtemel ikincil patlamalar açısından değerlendirilmedi.”

“DENEYİMLİ ELEMANLAR PASİF GÖREVDE”

Çağlar, kazaya ilişkin idari etkenleri de açıklayarak, şunları sıraladı:

“Özellikle teknik elemanlar arasında görevde yükselme yazılı sınavlarında başarılı olmuş, ancak sözlü mülâkatlarda başarısız gösterilmiş ya da elenmiş olan personelin moral motivasyonunun aşağıya çekilmesi, bazı elemanların deneyime ve iş bilgisine bakılmaksızın pasif görevlere getirilmesi, yıllarca vekâletle iş yürütümü yapan amirlerin memur, memurların amir pozisyonuna dönüştürülmesi sonucu iş barışının bozulmuş olması da ayrıca araştırma konusu yapılmalıdır.

Bilgi ve deneyimi yüksek teknik personelin, emeklilik yaşını doldurmalarına çok uzun süreleri kalmasına rağmen, yukarıda sayılı nedenler dolayısıyla emekli olmaları nedeniyle; bilgi ve deneyimin yeni işe alınan teknik personellere aktarılmasında sorunlara yol açmış, kurumsal hafıza zayıflamış ve kesintiye uğramıştır.

“TECRÜBESİ BULUNMAYAN KİŞİLER YERALTINDA GÖREVLENDİRİLDİ”

Müessese Müdür Yardımcılığı Teknik Kadro Birimi’ne idari personel görevlendirilmesi, atamalarda deneyim ve liyakat, ATİM Üretimden sorumlu Müessese Müdür Yardımcısının görevlerinin fiili olarak İdari Müessese Müdür Yardımcısına devredilmesi yönetim hiyerarşisinde bir kopukluğa yol açmıştır.  MGİ (Merkezi Gaz İzleme) servisinde tekniker olarak çalışırken; ocak mühendisliği ve/veya mühendislik tecrübesi bulunmayan bir kişinin Üretim Başmühendisliği gibi önemli bir göreve atanması iş yürütümü açısından doğru bir yaklaşım değildir. Benzer örnekler Kurumun tüm birimlerinde görülmektedir. Tecrübeli birçok personel çeşitli gerekçelerle pasif görevlere çekilirken, yeraltı tecrübesi bulunmayan kişiler çok önemli görevlere getirilmektedir.”

Çağlar, kazanın teknik nedenlerini de aktararak, “Ocağın en alt katı olan -350 kotunun alt kotlarına yapılan desandre hazırlık çalışmaları incelendiğinde; genel madencilik ilkeleri ile uygun olmadığı değerlendirilmektedir” dedi. Çağlar patlamaya neden olduğu düşünülen bozuk pervaneye ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“-320 kalın damarı havalandıran pervanelerden birisinin olayın yaşandığı sırada arızalı olduğu için çalışmadığı ifade edilmektedir. Pervane arızalarına ocak içinde müdahale edilmez, dışarıdan yedek pervane gelir montajı yapılır ve arızalı pervane dışarı çıkarılır. Ancak kelepçe arızası olarak ifade edilen durum muhtemelen pervane arızası olmayıp pervane vantüp (esnek hava borusu) bağlantısı ya da iki vantüpün bağlantısı için kullanılan basit bir malzemedir. Bu malzemenin temininden kaynaklanan sorun aynı vardiya içinde kısa bir süre içinde giderilebilir. Pervane arızasının 14 Ekim günü saat 11.00’da başladığı ifade edilmiştir. Olay saati itibariyle kelepçenin takılmadığı ve pervanenin çalışmadığı bilinmektedir.

“PERVANE İHTİYACI PATLAMA SINIRININ ÇEKİLEBİLECEĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR”

Komisyonunuza TTK tarafından yapılan sunumda; ‘Arızalı pervanenin çalışması halinde bile sisteme çok küçük (30 m3 /dak) bir katkısı olacağı’ ifade edilmiştir. -320 Kalın Damar hazırlık baş tabanyolunun havalandırması için 1 adet 30 HP, 3 adet 40 HP pervane kullanılmış olması daha önce karşılaşılan bir durum değildir. Bu uygulama metan gazının seyreltilmesi konusunda bir problem yaşandığını göstermektedir. Dolayısıyla 4. pervaneye ihtiyaç duyulması çok küçük miktardaki havanın da alt patlama sınırını (LEL) aşağıya çekebileceğini göstermektedir. Örneğin 240 m3/d hava içinde yüzde 5 alt patlama sınır değerine ulaşan metan gazının 270 m3/d hava içinde yüzde 4.44 değerine, yani alt patlama sınırının altına indiğini görebiliriz.”

 

Kaynak: anka