AKUT kurucu başkanı Nasuh Mahruki, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte Beylikdüzü Afet Anı Koordinasyon ve Lojistik Merkezi, Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile afet anında geçici barınma alanı olarak kullanılacak olan Pazar İstanbul’u ziyaret etti. Mahruki, “Beylikdüzü’nde yapılan güzel projeleri gördüm. Ümit ediyorum ki bunları diğer kurumlar da benimser. Bu örnekler ışığında diğer yerel yönetimler de afetler ile mücadele yolunda risk yönetiminin önemini kavrayarak gerekli planları ve projeleri hazırlar” diye konuştu. AKUT kurucu başkanı Nasuh Mahruki, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte Beylikdüzü Afet Anı Koordinasyon ve Lojistik Merkezi, Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile afet anında geçici barınma alanı olarak kullanılacak olan Pazar İstanbul’u ziyaret etti. Ziyaretler sırasında Mahruki ile fikir alışverişinde bulunan Başkan Çalık, “İlçemizi olası afetlere hazırlamak önceliğimiz. Başımıza gelecek felaketi bekleyemeyiz, bunun için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Beylikdüzü’nde sağlıklı ve güvenli bir gelecek için hiç durmadan çalışıyoruz” dedi. ÇALIK: "DİRENÇLİ BİR KENT OLMA HEDEFİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ" Nasuh Mahruki’yi Beylikdüzü’nde ağırlamış olmaktan mutlu olduğunu belirten Başkan Çalık, “Türkiye’nin en kıymetli sivil toplum kuruluşu olan ve AKUT denince akla ilk gelen isim olan Nasuh Mahruki ile birlikte ilçemizde önemli ziyaretlerde bulunduk. Afete dair, bu kentin dirençli hale gelebilmesi adına neler yapılabileceğini konuştuk. Afete dair yaptığımız çalışmaların pratikten gelen bir kişi tarafından değerlendirilmesi bizim için çok kıymetli. Dirençli bir kent olma hedefimiz bizim için çok önemli. Kentlerde yapmamız gereken o kadar çok iş var ki, biz bir yerinden başlamak istiyoruz” diye konuştu. “ÜMİT EDİYORUM Kİ BEYLİKDÜZÜ’NDE YAPILAN GÜZEL İŞLERİ DİĞER KURUMLARDA BENİMSER” Beylikdüzü Belediyesi’nin afet yönetimi konusunda ciddi çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Mahruki ise şunları söyledi: “Türkiye’de neredeyse her beş kişiden biri İstanbul’da yaşıyor. Dolayısıyla nüfusun büyük bir bölümü tek bölgede bir yığın haline gelmiş. Burada yaşanabilecek bir deprem veya bir sel çok büyük sorunlara yol açacaktır. Bir acil durum veya afet yönetiminden bahsetmek istiyorsak öncelikle sağlıklı bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Artık sadece deprem değil; seller, orman yangınları ve maden faciaları yaşanıyor. Eğer bütün sektörler, kurumlar eşgüdümlü iş birlikteliği içerisinde çalışırsa en az zararla bu afetleri atlatabiliriz. Bu konuda merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin daha duyarlı olması gerekiyor. Bugün Beylikdüzü’nde yapılan güzel projeleri gördüm. Ümit ediyorum ki bunları diğer kurumlarda benimser. Bu örnekler ışığında diğer yerel yönetimler de afetler ile mücadele yolunda risk yönetiminin önemini kavrayarak gerekli planları ve projeleri hazırlar.”