AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Millet İttifakı'nın "parlamenter sisteme geri dönme" vaadi karşısında, "Millet İttifakı kazansa bile, parlamenter sisteme geri dönmenin artık imkanı kalmamıştır. İnsanlar, tüm dünya milletleri, tüm ülkeler, demokratik gelişim içinde değerlendirildiğinde, aldığı bir hakkı geri verme örneği yok" dedi. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Gündemi değerlendiren Turan, Millet İttifakı'nın parlamenter sisteme geri dönülmesi taleplerine ilişkin, "Teorik olarak değerlendiriyorum. Millet İttifakı kazansa bile, parlamenter sisteme geri dönmenin artık imkanı kalmamıştır. İnsanlar, tüm dünya milletleri, tüm ülkeler, demokratik gelişim içinde değerlendirildiğinde, aldığı bir hakkı geri verme örneği yok" dedi. KILIÇDAROĞLU'NA 'AKLINI KİRAYA VERMİŞSİN' YANITI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı konuşma sırasında kendisine yönelik ifadeler kullandığını anımsatan Turan, "Adımı da vererek bana hakaret etti" dedi. Kılıçdaroğlu'nun, "AK Parti Grup Başkanvekili de açıklama yapmış: ‘Hatalarımız varsa temizleriz.’ Ya temizle, en başta kimi temizleyeceksin? Sen aklını ona kiraya vermişsin kardeşim. Aklını kiraya vermişsin...” sözlerine yanıt veren Turan şöyle konuştu: KILIÇDAROĞLU’NUN MUHATABI GRUP BAŞKANVEKİLİDİR: Sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında adımızı da vererek kendince bizi itham etti, kendince bize hakaret etti. Üzülmedik, güldük. Çünkü başından beri diyoruz, Sayın Kılıçdaroğlu’nun muhatabı, asla Sayın Erdoğan değildir, olamaz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun muhatabı bizim partimizin il başkanıdır, ilçe başkanıdır, olmadı grup başkanvekilidir. Sayın Erdoğan’ın demokratik sistem içerisinde gençlik kolları, ana kademe, il başkanlığı, belediye başkanlığı, başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı; muazzam bir demokrasi serüveni var, muazzam bir yol yürüyüşü var. SAYIN TURAN’A CEVAP VERMESİNİ KEYİFLE TAKİP EDİYORUZ: Ama Sayın Kılıçdaroğlu, bürokrasiden geldikten kısa bir süre sonra; kendinin de haberi olmadan, bir gecelik operasyonla, genel başkan oldu. Sayın Erdoğan ile 20 yıldan beri milletin gözünün önünde olan, her seçimi kazanan bir kişi ile 11 yılda 9 defa seçim kaybeden, FETÖ’nün söylemlerini, mafyanın söylemlerini tekrar etmekten başka dil üretemeyen bir kişinin muhatap olmasını zaten doğru bulmadık. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu’nun, grup toplantısında Sayın Erdoğan’a değil de Sayın Turan’a cevap vermesini, gülerek, keyifle takip ediyoruz. Buyursun devam etsin. MAKAM, SİYASET HER ŞEY DEĞİLDİR: Şimdiye kadar yalanla iftira ile hep siyaset üretmeye çalıştı. Hakaret ile siyaset üretmeye çalıştı. Ancak dün bir video paylaştı, Sayın Kılıçdaroğlu. Bu videoda biliyorsunuz, ‘selam vermeyin’ tarzı, anne babaları ‘makul olan, olmayan’ tarzı; muazzam bir kirlilikle, muazzam bir sınırlama ile ötekileştirme ile video hazırlamış oldu. Bu çok tehlikeli. Hakarete alıştık, iftiraya alıştık. Ancak; milletin evlatlarına, anne babalarına makul olan olmayan ayrımını, selam verin, vermeyin ayrımını çok tehlikeli buluyoruz, yanlış buluyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’na, ‘makam her şey değildir, siyaset her şey değildir, üç kuruşluk bu dünyada tüm milletin kardeşliğini halel getirecek, tartışma yaratacak ifadelerin kimseye yakışmayacağını’ ifade etmek istiyorum. Biz, Kılıçdaroğlu’nun ‘selam vermeyin’ demesine rağmen, Hz. Peygamberimizin ‘selamı yayın’ talimatına, tavsiyesine uyarak, 84 milyona selam vermeye devam edeceğiz. Kardeşliğimizi bu ülkede tesis etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Kılıçdaroğlu’nun, ‘makul anne baba, makul olmayan anne baba’ tarzının, ifadesinin; tek partili yıllarda kalan makul vatandaş tanımına uygun olup olmama kavgasının bir yansıması olduğunu ifade etmek isterim. CUMHUR İTTİFAKI YENİ DÖNEMDE DE İŞİN BAŞINDA OLACAK: Sayın Akşener, ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi eskimiştir, değişmelidir’ tarzı ifadelerde bulundu. Daha ötesine giderek, bir algı ile beraber, sözüm ona, olmaz ya, Millet İttifakı seçimleri kazansa, kazandığı gün sanki parlamenter sisteme geri dönülecekmiş gibi meseleyi değerlendirdi. Bu millet yanlış yapmadığından dolayı liderini, AK Parti’yi Cumhur İttifakı’nı asla yalnız bırakmadı, yanlış yapmadı. O yüzden de Cumhur İttifakı, yeni dönemde de bu ülke yönetiminde bir numaralı ekip olarak işin başında olacak. MİLLET İTTİFAKI KAZANSA BİLE, PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNMENİN ARTIK İMKANI KALMAMIŞTIR: Ancak teorik olarak değerlendiriyorum. Millet İttifakı kazansa bile, parlamenter sisteme geri dönmenin artık imkanı kalmamıştır. İnsanlar, tüm dünya milletleri, tüm ülkeler, demokratik gelişim içinde değerlendirildiğinde, aldığı bir hakkı geri verme örneği yok. Örneğin tek partili sistemden çok partili sisteme geçtiğimizde, öyle bir çalışma yapalım ki tekrar çok partiliden tek partili sisteme geçelim, imkanı olmadığı gibi; parlamenter sistemden de halkın direk oy verme anlamına gelen başkanlık sisteminden geri dönüp eski sisteme geçme imkanı, ihtimali, dünyada olmayan bir örnek. 400 VEKİL ALACAK, BÖYLE BİR İHTİMAL VAR MI?: Millet İttifakı kazanırsa, aynı gün güya parlamenter sisteme geçilecekmiş algısının yanlış olduğunu ifade etmek isterim. Bir defa, 600 vekilin içinde 400 vekil olursa değişiklik, halka sunulmadan Meclis’teki çoğunlukla karşılanabilir. Düşünebiliyor musunuz? AK Parti yok olacak. MHP yok olacak da Millet İttifakının paydaşları 400 vekil alacak böyle bir anket teori ihtimal var mı kimseyi kandırmayın seçimleri kazansanız bile geri dönmenin imkanı olmayan sistem değişikliğini gündem kısıtlığı olarak değerlendiriyoruz. Artık bunları aşmak zorundayız diye düşünüyoruz. 50 ARTI 1'İ ALAN VESAYETE MEYDAN OKUR: 115 turla seçilen cumhurbaşkanlığı krizleri, 367 krizi ile seçilen cumhurbaşkanlığı krizleri... Yani, koalisyonlar geride kaldı. Yüzde 50 artı 1 kıymetli bir formül yüzde 50 artı biri alan vesayete meydan okur. Milletiyle beraber yol yürümekten başka bir alternatif bulamaz. Seçimi kazandığı gün parlamenter sisteme dönecekmiş gibi yapan arkadaşların bu ifadeleri revize etmesini, seçimi kazansalar bile hangi paketi koyacaklarını hangi anayasal değişiklikle beraber miletin önüne çıkacaklarını şimdiden söylemeleri gerekir. Hazırlayın metninizi görelim. Söyleyin ortaklarınızı bilelim. Açıklayın çalışma ekibinizi. Biz de metninizi okuyalım. Onun için bu tarz yalan ifadelerin kimseye faydası yok. GÖRÜLMEMİŞ BİR ORANDA TEMSİL İMKANI VAR: Şu anki sistemde 13 parti. Var yüzde 99.3 gibi görülmemiş bir oranda temsil imkanı var. Cumhuriyet tarihimizde böyle bir dönem olmadı. Yönetimde istikrarı temsilde adaletin en güzel en yoğun dönemini yaşıyoruz. 50 artı 1'in ne demek olduğunu biliyoruz. O yüzden vesayetçilere malzeme olan, darbelere kapı açan Cumhurbaşkanlığı sisteminin hep krizli olduğu eski sisteme dönme imkanı artık kalmamıştır. GÜNDEMİMİZ PARLAMENTER SİSTEM DEĞİL: Gündeminize parlamenter sistem olacak mı olmayacak mı değil. Gündemimiz, Doğu Akdeniz, Mavi Vatan, Kuzey Kıbrıs'taki varlığımız. Gündemimiz Azerbaycan ile dostluğumuz. O yüzden ekonomiyi büyütmeye, pandemiyle daha güçlü mücadele etmeye, Türkiye'nin önünün açmaya birlikte devam edeceğiz." BÜLENT TURAN'A GÖREV VERİLDİĞİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki iddialar ve Soylu'nun açıklamalarıyla ilgili 15 milletvekilinin rahatsız olduğu ve bu rahatsızlığı Cumhurbaşkanı'na iletmek üzere Turan'ın görevlendirildiği yolundaki haberlerle ilgili soru üzerine de Turan şunları şöyledi: "Söz konusu BBC'nin yapmış olduğu habere ilişkin açıklamamızı bugün sosyal medyadan da paylaştık. Kendilerine de gönderdik. Ben grup başkanvekiliyim her gündemle ilgili tüm vekiller, ilgililer ile bir araya gelir değerlendirmeler yapar. Bu yanlış bir iş değil. Bir çok konu ile ilgilileri çağırırız istişareler yaparız değerlendirmeler yaparız ama haberde konu olduğu gibi içerikle ilgili isyanım var, itirazım var. Bu doğru bir yaklaşım değil. Biz iktidar partisiyiz, partimizi ilgilendiren konuları değerlendirmeyecek miyiz? Tüm ilgililerle bir araya geliyoruz, konu ile ilgili gündemi değerlendirdik önerilerimizi ifade ettik. 10 milletvekil toplantı yaptı bilgisi de, Bülent Turan'a görev verildiği iddiasını da doğru olmadığını ifade etmek isterim. GÜNDEMİMİZİ MAFYANIN ALMASINI DOĞRU BULMUYORUZ: Gündemimizi mafyanın, benzer yapıların almasını doğru bulmuyoruz. Biz hep ileriye dönük, hep ileri adım atan bir partiyiz. İç kavgaları olmayan pantiyiz. Sorunu dışarıda ararız, dışarı yürürüz. Gündemi belli olan bir siyasi hareketiz. Haktan hakkaniyetten yana olmaya, hukukun kendi mecrasında işlemesini sağlamaya çalışmakla görevliyiz."