HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR

(İZMİR)- İzmir'de Birlik Sağlık Sen, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'ne girdiği ve sağlık çalışanlarını rehin aldığı iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. İzmir Şube Başkanı Berna Boran, “Sağlık Bakanlığımız pansuman tedbirlerden vazgeçip gerçekçi ve etkili tedbirler almalıdır. Tükenmişlik sendromu yaşayan sağlık çalışanlarımızın maruz kaldıkları travmanın sorumluları kim ya da kimlerdir? Sadece hasta memnuniyeti düşünülmemeli, sağlık çalışanlarının da bir insan, anne, evlat olduğu bilincine varılmalıdır" dedi.

Birlik Sağlık Sen üyeleri, dün bir şahsın İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi'ne girdiği ve sağlık çalışanlarını rehin aldığı iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran, şunları söyledi:

"Ülkemizin her bir köşesinden hemen hemen her gün duyduğumuz sağlıkta şiddet haberlerinin dünkü adresi İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi. Yap-kirala-işlet, devret sistemiyle yani kamu özel işbirliğiyle yapılan şehir hastanesinin yüklenici firmanın yeterli personel çalıştırmadığı için sürekli hizmet aksaması yaşanmakta. Özellikle acil biriminde çalışan arkadaşlarımız 'biz güvenlik çağırdığımızda buraya beş-altı dakikada gelemiyor. Güvenlik, olay meydana geldikten sonra ulaştığında gelse ne, gelmese ne' şeklinde ifadelerde bulunuyor. Açıldığından bu yana hala bu güvenlik zafiyetinin önüne geçilmemesi hastanede görev yapan sağlık çalışanlarımızı ve bizleri artık daha da fazla endişelendirmektedir.

"PANSUMAN TEDBİRLERDEN VAZGEÇİP GERÇEKÇİ VE ETKİLİ TEDBİRLER ALMALI"

Elinde silahlı bir şahıs hastanenin dokuzuncu katında bulunan kulak burun boğaz servisinde, yanlış duymadınız hastanenin dokuzuncu katında bir kişi elinde pompalı tüfek ve mermiler ile bir hastanenin dokuzuncu katına kadar elini kolunu sallayarak nasıl çıkabilir? Otoparktan hastaneye girişte güvenlik yok. Kat güvenliği yok. Sendikamız Birlik Sağlık Sen olarak İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi açıldığı günden bu yana hatta açılmadan hastaneyle ilgili aksaklık ve eksiklikleri kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Defalarca içinde olan güvenlik ve diğer personel eksikliklerine dile getirdik. Maalesef alınan bir tedbir yok. Sağlık Bakanlığımız pansuman tedbirlerden vazgeçip gerçekçi ve etkili tedbirler almalıdır. Tükenmişlik sendromu yaşayan sağlık çalışanlarımızın maruz kaldıkları travmanın sorumluları kim ya da kimlerdir? Sadece hasta memnuniyeti düşünülmemeli, sağlık çalışanlarının da bir insan, anne, evlat olduğu bilincine varılmalıdır" diye konuştu.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAHİPSİZ KALMASININ BİR ÖRNEĞİ"

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise İzmir Şehir Hastanesi'nde yaşanan olayın tüm sağlık camiasını üzdüğünü belirterek "İl sağlık müdürlüğü yetkililerimizin sonuçta ‘böyle bir olay yoktur’ gibi yaptığı açıklamada yine sağlık çalışanlarının sahipsiz kalmasının bir örneğidir diye biz düşünüyoruz. Dün saat 11:00 sularında hastaneye gelen silahlı bir vatandaşın emniyet güçleri tarafından oradaki silahların tespit edildiği, emniyete teslim edildiği yönünde bilgiler mevcuttur. Akşam üzeri yine 17:30 civarında hastaneye gelen vatandaşın yine aynı şekilde tehditvari içerikli girişimleri mevcuttur. Ama buradaki sorumluluk sağlık müdürlüğünden ziyade tamamen yüklenici firmaya aittir. Çünkü şehir hastaneleri hepimizin bildiği gibi yap- kirala-işlet mantığıyla yapılmış olan oradaki güvenlik, taşıma, temizlik gibi pek çok hizmet yüklenici firmalar tarafından verilmektedir" dedi.

"HÜKÜMET SAMİMİ DEĞİL"

Hastanede yeteri kadar güvenlik personeli olmadığını da ifade eden Doğruyol, sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:

"Güvenlikle ilgili, sağlıkta şiddetle ilgili bugüne kadar yapılmış olan tüm açıklamalar ve alınan tedbirler maalesef ayakları yere basmamaktdır. Yani sağlıkta şiddeti önleme konusunda Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İçişleri Bakanlığı yetkililerimiz samimi değillerdir. Mevcut hükümet de samimi değildir. Çünkü burada gerekli yasal düzenlemelerin mutlaka alınması gerekir. Bu yasal düzenlemeler alınmadan ‘Alo 184’ şikayet hattıyla personeli şikayet ettiren tek bakanlık Sağlık Bakanlığı'dır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenleri şikayet hattı için kurulduğu hat iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı'nda ‘Alo 184’ hattının mutlaka iptal edilmesi gerekir. Sağlık çalışanları beyaz kod verdiğine bin pişman olmaktadır. Çünkü beyaz koda başvuran sağlık çalışanı mahkemelerde, karakollarda sürünmektedir. Bu doğru bir yöntem değildir. Sağlık çalışanlarının görevleri başında olan memurlar olduğu unutulmamalıdır. Nasıl ki adliyeye gidildiğinde oradaki hakime, savcıya vatandaş bir müdahalede bulunamıyorsa sağlık çalışanı da aynı konumdadır. Ama bizim sağlık hizmetleri sunumumuzun vatandaş memnuniyeti üzerinden gitmesinden dolayı maalesef vatandaş memnun olsun, ne olursa olsun mantığı vardır. Elbette tüm sağlık çalışanlarımız olarak vatandaşın memnun olmasını biz de istiyoruz. Ama sağlık çalışanlarının da bu ülkenin vatandaşları olduğu bu ülkenin evlatları olduğu unutulmamalıdır. Onların da haklarının korunması gerekir." 

Kaynak: anka