Dikkat dağınıklığı okullarda çocukların başarısını olumsuz etkilediği gibi iş hayatında da çalışanları etkiliyor.
 

İŞ HAYATINDA DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE KONSANTRASYON EKSİKLİĞİ

Eğitimciler ve ilköğretim velileri çok iyi bilirler günümüzde çocukların % 30-40’ında dikkat dağınıklığı, konsantrasyon eksikliği ya da hiperaktivite var. Tabii bunu söylerken hemen büyük bir sorun olduğunu da düşünmeyin aslında oranın bu kadar yüksek olmasının temelinde de şimdiki çocukları kendi çocukluğu ile kıyaslayan ve teşhis koyan uzmanlar etkili olmakta. Şunu iyi bilmemiz gerekiyor ki çocuklarda dikkat eksikliğinden ziyade yeni normal bu. Uzmanlar eskiden bir kişinin dikkat süresini 25-30 dakika olarak hesaplamışlar ve dersler de 40-45 dakika olarak planlanmış. Ancak günümüzde çocukların dikkat süresi ortalama 3-5 dakikaya kadar inmiş durumda.

Çocuklarda görülen bu sorunla ilgili şimdilerde yetişkinlerde de aynı sorunların başgösterdiğine şahit oluyoruz. Dikkatini veremediğini ya da konsantre olamadığını ifade eden pek çok yetişkinle karşılaşıyoruz. Hatta bu sorun o kadar çok artmış durumda ki iş toplantılarında bile kendini gösteriyor. Toplantı süresi 10-15 dakikayı geçtiğinde dikkatler dağılıyor ve konudan kopmalar başlıyor.

Çocuk, büyük farketmeden herkesin etkilendiği bu durum aslında uyarıcı sayısının son yıllarda çok fazla artmasından kaynaklanıyor. Eskiden uyarıcı olarak sadece televizyon varken şimdilerde televizyon, bilgisayar, internet, facebook, twitter vb. sosyal medya kanalları yeralmakta. Uyaran sayısı hızla artmaya devam ediyor.

Dikkat dağınıklığı okullarda çocukların başarısını olumsuz etkilediği gibi iş hayatında da çalışanları etkiliyor. İş yerinde güne başlarken ortalama olarak herkes önce e-maillerini kontrol ederek başlar, ardından facebook, twitter ardından haber sitesi ya da siteleri ardından maillere cevaplar yazılar sonra tekrar sosyal ağlara girilir bir iki yorum yapılır derken yapılacak işlere başlanır. Kısa zaman sonra dikkat dağılır ve tekrar gazete ve sosyal ağlar ardından maillerin kontrolü ve bu süreç akşama kadar devam eder. Bunun aksini mi söylüyorsunuz alın size yapılan araştırma sonuçları: Çalışanların büyük kısmı 62%’si günde 2-3 kere sosyal paylaşım sitelerine giriyor. 5%’lik bir kısım ise günde 10 defadan fazla sosyal ağlara bağlandıklarını söylemiş. Günün sonunda yaptığımız işlere baktığımızda pek de memnuniyet verici bir sonuç ortaya çıkmıyor. Çok çalışıyoruz ancak verimsiz çalışma gerçekleştirdiğimizden dolayı 2 saatlik iş bir günde ancak yapılabilmiş.

Peki iş hayatında bu verimsizlikten ve dikkat dağınıklığından nasıl kurtulabiliriz, çözüm yolları neler olabilir?

Öncelikle sabah işyerine vardığımızda masamıza oturduğumuzda bilgisayar açılıncaya kadar o gün içinde yapmamız gereken ya da yapmayı planladığımız işleri hatırlatıcı kağıtlara yazıp sürekli görebileceğimiz bir yere koymalıyız. Bir işi bitirmeden asla diğerine geçmemeli ve bir konu üzerinde çalışırken sıkılsak bile mail kontrolü, facebook, twitter, haberlere geçmemeliyiz. 2-3 saatte bir belki mailler kontrol edilebilir. Enerjimizin düştüğü, dikkatimizin dağıldığı zamanlarda kendimizi biraz zorlamalı ve elimizdeki işi bitirmeden ara vermemeliyiz. Çay, kahve içmek bizim için bir işi tamamlamanın bir ödülü olmalıdır. Özellikle akıllı telefonları iş yerinde sadece konuşma amaçlı kullanmalı, sosyal ağlarla ilgilenmeyi mesai sonrasına bırakmalıyız. Bu konuda benim izlenimlerim şöyle mesai saatlerinde sosyal medyaya zaman harcayanların mesai sonrasında da evde ya da başka yerlerde bir şekilde çalışmaya devam ettikleri yönünde. Şöyle düşünmek daha doğru olabilir mesai saatlerinde iş yapmalı, mesai sonrasında sosyalleşmeye ve sosyal medyaya zaman ayırmalı.