Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye fiyatını1 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere yüzde 8,5 artışla litre başına 13,5 TL'den 14.65 TL'ye yükseltti. Aydın'ın Pamukören ve Esenköy mahallelerinde üreticilik yapan çiftçiler, verilen fiyatı düşük buldu. Süt üreticisi Mustafa Çalışkan, "Bir kilo süt 1,5 kilo yem alamıyor. Bizler bankalara borçlanıyoruz. Bankalara faiz ödemekten iflahımız kurudu" derken, üretici Servet Başkaya ise ''Biz bir kilo süt parasıyla 1,5 kilo yem alacak şekliyle fiyatın belirlenmesini istiyoruz. Bunun dışında, biz süt 18- 20 lira olsun lira olsun diye bir iddiamız yok" dedi.

Aydın'ın Kuyucak’a bağlı Pamukören Mahallesi'nde süt üreticiliği yapan çiftçiler, süt fiyatının düşük olduğunu ve yem fiyatındaki artışa göre endekslenmesini istediler.

"HAYVANLARI SATIP BORÇLARIMIZI ÖDERİZ"

Mustafa Çalışkan, şunları söyledi:

"Bize çok fiyat verdiler, yem pahalı. Bu verilen fiyat onun yanında ucuz. En azından 15 lirayı geçmesi lazımdı. Ot, yonca fiyatları şu anda kuraklık olduğu için artış gösteriyor. Şu anda kuraklık da var. Bilindiği üzere yağmur da yağmadı. Suyu da kanallara bırakmadılar. Şu anda pompalarla suluyoruz. Bunun maliyeti 5 lirayken 7 liraya kadar çıkacak. Bu da bizim hep cebimize maliyet. Bunun dışında yem maliyetivar. Yemi 520 liraya alıyorduk, 600 liraya yaklaştı. Bunun dışında elektrik masrafımız var. Bir kilo süt 1,5 kilo yem alamıyor. Bizler bankalara borçlanıyoruz. Bankalara faiz ödemekten iflahımız kurudu. Onun için hayvan satmak zorunda kalıyoruz. Bunlar neden olarak da borçlarımızı ödemek için. Bunları hesap ettiğimizde bir ineğin günlük yediği maliyet olarak 210 lira. Bunu sırasıyla söylemek gerekirse yem, saman silaj, yonca... 5 kilo yonca 7 liradan 35 lira, 7 kilo silaj 3 liradan 21 lira. 2 kilo saman 2,5 liradan 5 lira, 10 kilo yem 12 liradan 120 lira. Diğer masrafları ile birlikte 200 liranın üzerine çıkıyor. Bir hayvanın günlük verdiği süt 20 kilo. Bu da 290 lira. Bu da bizim karnımızı doyurmuyor. Giderlerimiz çok fazla. Bunlardan mazot gideri var, elektrik, su var. Biz şu anda bu işin içinden çıkamayız. Bir düzenleme daha yapmaları gerekir. Biz bu fiyatları açıklarken şu anda ot fiyatlarını 5 lira 2,5 lira dedik ama, şu anda başlayan kuraklık nedeniyle bu fiyatlar artacak. O zaman bize kalan 80 lira kuraklığın yanında eriyip gidecek. Mazot günden güne zamlanıyor. Bu işin içinden nasıl çıkılır bilemiyorum. En son hayvanları satmaya başlarız, borçlarımızı öderiz."

"BİR KİLO SÜT PARASIYLA BİR BUÇUK KİLO YEM ALINMALI"

Bir başka üretici Servet Başkaya ise şöyle konuştu:

"Bizim yaklaşık Mustafa arkadaşımız gibi 4 bine yakın üreticimiz var. Bunların içinden daha az hayvanı olan daha fazla hayvanı olan 4 binin üzerinde üreticimiz var. Şu anda açıklanan fiyattan, toplum yine memnun olmadı. Neden; fiyatlardaki artış benim kanımca az oldu. Biz başka şey istemiyoruz. Biz bir kilo süt parasıyla 1,5 kilo yem alacak şekliyle fiyatın belirlenmesini istiyoruz. Bunun dışında, biz süt 18- 20 lira olsun lira olsun diye bir iddiamız yok. 1 kilo süt 1,5 kilo yem almalı. Bu böyle olduğu zaman bu işin devamlılığı olur. Diğer türlü olursa yavaş yavaş küçük üreticiler ya hayvanlarını satıyorlar. Mustafa gibi arkadaşlarımız da bırakmak için uğraşıyorlar. Verilen fiyatı tatmin edici bulmadığımı ifade etmek isterim. Aydın bölgesinde, süt desteklemesi alan üretici sayısı 14 bine yakın üreticimiz var. 50 bin ton civarında süt üretiyoruz. Bu üretilen sütün de, üretici olarak da yüzde 80'i neredeyse küçük üreticiler. Süt üreticisi her geçen gün daha fazla mağdur olmakta. Desteklemelerin bunlardan dikkate alınarak açıklanması lazım. Desteklerde artık kuruşların ismi kalmadı. Verilen fiyatların üzerine askeri 1 lira 2 lira üzerinde devletimizin destek vererek bu üreticinin ayakta kalmasının sağlanmasını istiyoruz.

"KÜÇÜK ÜRETİCİ UMUDUNU YİTİRMİŞ DURUMDA"

Bunun içine işçiliğini koymuyoruz. Asgari ücretlerin 17 bin TL parasını koymuyoruz. Burada işçi masrafı yok. Burada arkadaşımız hiç olmazsa bir asgari ücretlinin kazandığı kadar para kazanmalı. İleriki yıllarda mecbur kalacağız. İthalat devam edecek. Ette, sütte de sıkıntılar başlayacak. Küçük üretici her geçen gün umudunu yitirmiş durumda. Süt üreticisi üretmekten vazgeçmeye başladı. Para kazanmayınca hayvanlarını kestirmeye başladı. Kesim hızlı bir şekilde, özellikle inek kesimi devam etmekte. Kasaplık hayvan şu anda piyasada yüksek görünüyor fakat, dananın şu anda kesim fiyatı 360 lira, inek kesimi ise 320 lira. Bu da ineğin ağırlığına göre değişiyor. Bu böyle giderse kesile kesile inek azalacak. İneğin azalması demek, yavru olmaması demektir. Sütün olmaması demektir. Etteki krizinde büyümesi demektir. Küçük üretici ve süt üreticisi para kazanmalı böyle olunca et fiyatları kendiliğinden düzelecektir. Bu fiyatların içerisine ambalajlanma taşıma fiyatları da girdiğinde her geçen gün fiyatlar artıyor. Örnek verecek olursak 1 lira olan malın tarladan paketleyip ambalajlayıp ahıra getirmek 1 lira da öyle biniyor. Bunlar çiftçinin görünmeyen anlatılmayan maliyetleri. Enerji maliyetleri bunun içine elektrik ve mazot da var. Enerji maliyetlerindeki ÖTV ve KDV'nin sıfırlanması lazım. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi için bu şart. İşçi çalıştırıyoruz asgari ücretin üzerinde maaş veriyoruz. Bunun sadece sigortası şu anda 7 bin liranın üzerinde."

"ÇİFTÇİYE ÖTV'Lİ MAZOT VERİLMEZ"

Üretici Haydar Aksu ise şu ifadeleri kullandı:

"Yaklaşık 30 yıldır hayvancılık yapıyorum. Bunlar büyükbaş ve süt hayvancılığı. Bunların içinde irili ufaklı 100'e yakın hayvan var. Yıldan yıla kötüye geliyor. Bizim artık kurtuluşumuz yok. Sonunda hayvanları satmak zorunda kalacağız. Hayvanların kesime gitmesi bu ülke için felaket. Biz bu işin hakkından gelemedik. 14 lira süt parasıyla bu işin olmayacağını devlet de biliyor, vatandaş da biliyor, herkes biliyor. Yıllardan beri devletin 50 kuruş desteği var. Mazottan bizden ÖTV’yi alıyor. Mazottan çiftçiden  özel tüketim vergisi alınması yanlış. Bunun bir çaresi bulunmak zorunda. Çiftçiye ÖTV’li mazot verilmez. Hiçbir şey bilmiyorlarsanız yanımızdaki komşu ülke Yunanistan'ı örnek alabilirler. Hayvancılıktan sütten hiçbirimiz memnun değiliz. Sütün olması gereken rakam şu anda en az 20 lira. 20 lira olsun ki vatandaş bu hayvancılığı sürdürebilsin. Yem fiyatlarına hiç müdahale edilmiyor. Süt zamlandığı zaman 2 ay sonra parasını alırsın. Yemin zamlı fiyatı bir hafta içinde başlıyor. Yüzde 10 yüzde 10 geliyor. Bu işe 'dur diyen yok takip eden' yok. Biz de hayvancılığa pes etme noktasındayız. Süt konseyinde bizi temsil eden insanlar olmadığı belli. Fabrikaların vereceği rakam da bu. Bizim ham maddemiz akaryakıt ve elektrik. Akaryakıta zam gelmezse hiçbir şeye zam olmaz. Otomatikman her şeyi zamlanıyor. Böyle olunca sonuçta enflasyonunun kendisinden olduğunu biliyor. Öyle olunca o zaman sütü dolara göre belirleyelim. Şu şartlarda bu parayla süt parası çıkmaz. Şu anda maliyeti tek tek hesap edelim 16- 17 lirayı bulur. Bunun içinde kendi çalıştığını saymazsan. Maalesef devlet bunları düşünmüyor. Bizim sorunumuzu çözecek olan içimizden biri değil, ellerinde veriler var bir kilo sütün maliyeti 16-17 lira civarında şu anda."

 

Kaynak: anka